Cuma, Mart 29, 2024

Ayrıntılar her zaman değişir

“Genellemeler içinde düşünürüz ama ayrıntılar içerisinde yaşarız.”  diyor Whitehead. Sonra ayrıntılar diyorsun, her zaman değişir…

Güneşin aydınlattığı sabahın erken bir saatinde evin içerisinde dolanıyorsun. Yatak odasının atmosferiyle holün, banyonun, kütüphanenin, mutfağın ve salonun atmosferlerinin bambaşka olduğunu düşünüyorsun. Ev içerisindeki her bir mekan, diğerlerinden duvarlarla ve kapılarla yalıtıldığından ve o yalıtılmışlık içerisinde kendi işlevselliğine odaklandığından, birbirlerinden pek farklı görünüyorlar. Işığı alışları, içerisine yerleştirilmiş eşyalar, bırakılan boş alanlar, duvarlara yaslanmış dolaplar, kitaplıklar, asılmış resimler, fotoğraflar, saatler, aynalar, ıslak, ahşap, taş zeminler, pencereler; her şey değişik. Her bir odada oranın ilişki ağına dahil olduğundan, kendi evinde dahi homojen bir sarmalanma içerisinde olmadığını hissediyorsun.

Odalar birbirlerinden farklılar fakat kendi kendilerinin aynısı olan yerler de değiller; kendilerinden de farklılar. Bir gün önce koltuğa bıraktığın tişört, iki gün önce düzeltmediğin yastık, bulaşıklıkta artan tabaklar, fincanlar, yeni süpürdüğün zemin, yerlerini değiştirdiğin sandalyeler, bir yıl öncesine göre koyulaşmış olan duvar rengi, son bir haftada yeni aldığın onlarca kitap, çalışırken oradan oraya geçmiş defterler, kalemler, dört bir tarafa saçılmış şarj kabloları, biriken ve sonra alınan tozlar, yani evde yaşayan senin, yaşarken değiştirdiğin her şeyle birlikte kendileri de bu değişime rabıta sağlayan bu odalar her saat, her gün, her hafta, her ay ve her yıl yeniden ve yeniden değişiyorlar.

Oda karmaşıklaştıkça, doldukça, kirlendikçe, yıprandıkça senin üzerinde başka bir sarmalama gerçekleştirirken, yalınlaştıkça, boşlaştıkça, temizlendikçe, yenilendikçe bambaşka sarmalamalara yol açıyor. Odadan odaya geçerken hissettiğin değişikliği, sürenin içerisine bırakılmış odanın bizzat kendisinde de yaşıyorsun.

Ev, bir varlık olarak dünyadan ancak sınırlı bir şekilde yalıtılabildiğinden ve pencerelerden açıldığı sokaklarla, caddelerle, kaldırımlarla, dükkanlarla, başka binalarla, yoldan geçen, çalışan insanlarla, sokak hayvanlarıyla, civarında yaşayan komşularla ilişkili bir mekan olduğundan, buralardaki her bir değişiklik de doğrudan evin içerisindeki senin, evi alımlamanı etkiliyor. Dışarıda korkunç bir gürültü koparken evdeki hissiyatın, çıt çıkmayan bir dışarısının yaydığı etkiden bambaşka oluyor. Güneşin gökyüzündeki konumu, ışığın niteliği, yağmur, kar, fırtına, sıcaklık, mahallenin nezihlik oranı, kentin yapısı, ülkenin dokusu; her şey aynı anda evin içerisine girmeyi ve evin atmosferini, dolayısıyla senin hissiyatını etkilemeyi başarıyor. Ve bunların tümü sürekli değişiyor. Hiçbir şey sabit kalmıyor.

Kendine bir kupa kahve dolduruyorsun ve bir metni okumaya ya da bir filmi izlemeye başlıyorsun. Kahve hiçbir zaman kupaya ilk doldurulduğu andaki sıcaklığını koruyamıyor, her bir yudumda, zorunlu olarak başka bir ısıdaki kahveyi içiyorsun, dışarıdan bakıldığında bir kupa kahve içiyorsun oysa aldığın her bir yudum kendi içerisinde farklılaşıyor. Aynı şekilde okuduğun metinde veya izlediğin filmde sürekli olarak başka bir sahnedesin, müzik dinliyorsan başka bir şarkıdasın. Bu sahneler birbirleriyle homojen olmadıklarından senin üzerindeki etkileri de farklı oluyor. Her yudumu farklı olan kahveni içerken, her bölümü farklı olan metnini okuyor, odadan odaya geçtikçe evin içinde farklılaşıyor, dışarıdan gelen komşu seslerine, güneşin açısına, ülkenin durumuna göre diğer farklılaşma anlarının üzerine bu farklılaşmaları ekliyorsun. Her gün aynı evi deneyimlediğini düşünüyorsun fakat yaşadığın şey bu değil. Yalnızca daha az ve daha yavaş bir değişimi deneyimliyorsun.

Yaptıklarını, başından geçenleri, kendini her seferinde farklılıklarla deneyimlemene rağmen, farklılıkları aldığın ortalamalarla zihninde farksızlaştırıyorsun. Her şeyin, evde olmanın, odada olmanın, kahve içmenin, film izlemenin ortalamasını alma eğilimi gösteriyorsun. Düşünmek temsili bir ortalama almaktır, deneyimlemek, dolaysızca yüzleşmek. Whitehead’ın sözleri aklına geliyor: “Genellemeler içinde düşünürüz ama ayrıntılar içerisinde yaşarız.” Ve ayrıntılar diyorsun, her zaman değişir…

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI