Anayasa Mahkemesinin kadının eşinin soyadını alacağına dair TMKnin 187. maddesi hükmünü Anayasaya aykırı bularak iptal etmesi kadınların eşitlik ve adalet mücadelesi için önemli. Bu kararın ne anlama geldiğini Meltem Suat yorumladı.

Anayasa Mahkemesi (AYM) İstanbul 8.Aile Mahkemesi’nin “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” düzenlemesinin iptaline yönelik başvurusunu oy çokluğuyla kabul ederek Türk Medeni Kanunu’nun 187.maddesini iptal edip kadının evlendikten sonra erkeğin soy ismini alma zorunluluğunu ortadan kaldırdı.

AYM’nin bu kararı Türkiye’deki kadın erkek eşitliği açısından tarihi bir önem arz ediyor. Kararın ardından yeni kurulacak evlilik birliklerinde kadının erkeğin soyadını almadan kendi soy ismini kullanmaya devam edebilecek. Peki, AYM’nin bu kararı neden büyük önem taşıyor gelin sizlerle birlikte yakından bakalım.

TMK’nın 187.maddesine göre bir kadın evlendiğinde kocasının soyadını almak zorundaydı. Eğer eşinin soyadıyla birlikte kendi soyadını da kullanmak istiyorsa ya evlenmeden önce nüfus idaresine bunu bildirmek zorunda bulunuyor ya da evlendikten sonra her iki soyadını da kullanmaya devam etmek istiyorum diyerek başvuruda bulunmak durumunda kalıyordu.

Eğer kadın sadece kendi soyadını kullanmaya devam etmek istiyorsa Aile Mahkemesinde eşine karşı dava açmak durumunda kalıyordu. İstanbul 8.Aile Mahkemesi TMK’nın ilgili 187.maddesinin eşitliğe aykırı olduğunu öne sürerek ilgili hükmün iptali için AYM’ye başvurdu. Anayasa Mahkemesi İstanbul 8.Aile Mahkemesinin yaptığı başvuruyu söz konusu maddenin Anayasa'nın "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür." diyen 10. maddesine aykırı olduğuna hükmederek kabul etti ve ilgili maddenin iptaline karar verdi.

AYM’nin bu kararının ardından iptal edilen Türk Medeni Kanunu’nun 187.maddesinin tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Bunun için mahkeme kanunun tekrar düzenlenmesi adına dokuz aylık bir süre tanıdı yani sanılanın aksine bu karar hemen uygulanmaya başlanmayacak. Yeni madde düzenleninceye kadar hâlen yürürlükte olan ilgili madde uygulanmaya devam edilecek.

Ancak bilindiği üzere Türkiye 14 gün sonra yeni cumhurbaşkanı ve parlamento üyelerini seçmek üzere sandık başına gidecek. Yeni seçilecek milletvekillerinin ilgili maddeyi nasıl düzenleyeceği meçhul. Özellikle AK Parti’nin geçtiğimiz sene gündeme getirerek meclise taşıdığı TMK’nın 41.maddesinin düzenlemesi teklifi de göz önüne alınırsa yeni parlamentoda bulunması muhtemel YRP ve HÜDA PAR’lı milletvekilleri ilgili maddenin yeniden düzenlenmesine engel olmak isteyebilir.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla birlikte ilgili düzenlemenin meclisten geçmesi hâlinde geçmiş evliliklerdeki kadınlarda nüfus müdürlüklerine başvurarak kullanmış oldukları mevcut soyadlarından vazgeçerek evlilik öncesi soy isimlerini kullanmaya başlayabilecek.

ÇOCUK ANNENİN SOY İSMİNİ ALABİLECEK Mİ?

Türk Medeni Kanunu’nun 321.maddesine göre “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır.” Bu hüküm gereği çocuk aile birliği içinde aile soyadı olarak babanın soyadını taşır. Dolayısıyla şu an çocuğun annenin soy ismini alabilmesi için yapılan bir düzenleme yok ancak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu karar ile yeni bir düzenlemenin önü açılarak çocuğun annenin soyadını alabilmesi için çalışma yapılabilir ancak bu konular tartışmalı konular. On dört Mayıs’taki seçimin ardından yeni seçilecek parlamentonun ilgili kanunun maddelerinde yapacağı düzenlemeleri seçimden sonra hep birlikte öğreneceğiz.