CHP, asker selamı veren İsrailli futbolcu için UEFA'ya başvurdu CHP, asker selamı veren İsrailli futbolcu için UEFA'ya başvurdu
Esenboğa Havalima'nında yapılan operasyonda gözaltına alınan ve organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan'ın da aralarında olduğu 28’i tutuklu 61 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan'ın arasında bulunduğu 28'i tutuklu 61 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda başlayan ilk celsede, tutuklu sanıkların yanı sıra tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre; Ayhan Bora Kaplan'ın sahibi olduğu Albüm Bar'ın bulunduğu sokakta otoparkçılık yaptığını iddia eden tutuklu sanık Adnan K., Erkan Doğan'ın kaçırılarak darp edilmesine ilişkin "Ben Erkan Doğan adlı şahsı hiç görmedim, tanımam. Bu olayı gözaltına alındığımda öğrendim" dedi. Doğan'ın kendisini neden teşhis ettiğini bilmediğini savunan K., 2016 yılındaki Mahfuz Tatar cinayetine ilişkin ise "Olay günü yoktum. O tarihte ev taşıyordum" dedi.

‘Sadece biz valelik işimizi yaparız’

‘Silahlı suç örgütü üyesi’ olmak iddiasıyla yargılanan ve Ayhan Bora Kaplan'ın sahibi olduğu barlardaki valelerin sorumlusu olduğu belirtilen Ali D. de iddiaları reddetti. Bir dönem valelik yaptığını söyleyen D., Albüm, Tren, Öküz barlarının kimin olduğu sorusuna ise "Kime ait olduğunu bilmiyorum. Sadece biz valelik işimizi yaparız" dedi. D., bir telefon görüşmesinde "abi" diye bahsettiği bir kişinin kim olduğunu bilmediğini belirterek, "Abi denilen kişiyi tanımıyorum. O dönem polisler de geliyordu. Onlardan hesap alınmazdı. Onlar da olabilir" iddiasında bulundu. Tutuklu sanık Arif Buğra M., "Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. 2018-2019'da kısa süreli Lup'ta valelik yaptım. Hiçbir suça bulaşmadım" iddiasında bulundu. Bir telefon konuşmasındaki "Ayhan"ın kim olduğunun sorulması üzerine "Üzerinden 4-5 yıl geçmiş. Bana dijital kayıtlarını dinletin. Uzun zaman geçmiş, hatırlamıyorum" dedi.

‘Büyük Abi’yi tanımam’

Bir telefon görüşmesindeki "Sivil polisler geziyormuş" şeklindeki konuşmanın anımsatılması üzerine M., "Bulunduğum caddedeki kuaförün bile valesi var. O zaman bütün cadde suç örgütü üyesi mi olacak? O dönem sigara denetimi oluyordu, ceza kesiyorlardı, onun için konuşmuş olabiliriz" yanıtını verdi. Yine başka bir konuşmada geçen "Büyük abi"nin kim olduğunun sorulması üzerine "Bilmiyorum" demekle yetindi. M., "Bora Kaplan denilen kişiyi hiç tanımam. Nezarette ses tonunu ilk kez duydum. Tanısam bir fotoğraf karem olur" dedi.

‘Alkollü mekan olduğu için bazen olay çıkıyor’

Başka bir telefon görüşmesinde "Burada suç makinası olursunuz" diyerek konuştuğu kişinin başka bir iş yapmasını öneren M., mahkeme başkanının "Valelik tehlikeli bir meslek mi, burada çalışanların suç makinası mı oluyor" sorusuna "Hayır, alkollü mekân olduğu için bazen olay çıkıyor" iddiasında bulundu.

‘Hayatımda ilk kez cezaevine girdim’

Ayhan Bora Kaplan'ın en yakın adamlarından olan tutuklu sanık Barış K., savunmasında mühendis olduğunu ve aylık 400 bin TL gelirinin olduğunu savundu. K., "Hayatımda ilk kez cezaevine girdim. İş insanıyım. Üç tane üniversite bitirdim. Doktora yaptım. Şok halindeyim. Rüya gibiyim. Bu arkadaşlardan sadece Bora Kaplan'ı tanırım. Albüm adlı bara kız arkadaşımla gittiğimde tanıştım. Arkadaşımdır" dedi.

‘AK Parti Meclis üyesiydim’

Mahkeme başkanının, Erkan Doğan'ın kaçırılarak darp edilmesi olayına ilişkin verdiği ilk ifadede "Bora Kaplan'ı tanımam" ifadesini anımsatması K., "2014-2018 yılları arasında Çankaya Belediyesi'nde (AK Parti) Meclis Üyesiydim. Siyasi geleceğim vardı. O yüzden tanımadığımı söyledim" dedi. Mahkeme Başkanının, "Siyasi kişilikle ne ilgisi var Bora Kaplan'ın" sorusu üzerine K., yanıt veremedi. Erkan Doğan'ın sabıkalı olduğunu, dolandırıcı olduğunu savunan K., kendisinden yardım isteyen Erkan Doğan'a acıdığı için 2014-2015 yılları arasında belediyeden büfe kiraladığını anlattı. Daha sonra Doğan'ın uyuşturucu olayına karıştığı için kendisinden uzak durduğunu, telefonlarına çıkmadığını savunan K., Erkan Doğan'ın darp edilmesine ilişkin Emniyet'in hazırladığı fezlekede "kendisinin Doğan'a mesaj attığının, aradığının" yazılmasına tepki gösterdi. K., "Bu doğru değil. Mesajları alan benim. Ben mesaj atmadım. BTK verileri beni doğruladı. Emniyet'in hazırladığı gerçek dışı şemayla ilgili tarih bir gün bunun hesabını soracak" dedi. Erkan Doğan'ın kaçırıldığı sırada kendisinin Ayhan Bora Kaplan ve Doğan ile birlikte aynı yerde baz verdiğine ilişkin polis fezlekesi ve bilirkişi raporunu eleştiren K., "Bu bilirkişi kim bilmiyorum ancak Allah katında bununla hesaplaşacağız. Adalet bir gün bunun hesabını soracak" dedi. K., BTK'dan gelen verilerde Erkan Doğan'ın 20 Temmuz 2016'daki farklı bir noktada baz verdiğini öne sürdü. Doğan'ın karakolda ifade verirken içeri birinin girerek "Abi aşağıda, selamı ver" dediği iddiasını reddeden K., "Bora Kaplan'ın HTS kayıtlarına baktım. Kaplan o gün Çankaya sınırlarında bile değilmiş" diye konuştu. Erkan Doğan'ın 9 ifadesinin hepsinin birbirinden farklı olduğunu söyleyen K., "Ben ona iyilikten başka bir şey yapmadım. Bu adamın mesleği sokak çocuğu, uyuşturucu. Ben buna iş verdim, getir götür işleri için. Benim en büyük hatam, acıyıp büfe almamdı. Büfeyi de birkaç kişiye satıp milleti dolandırmış. Yardım ettiği kişiye iftira atacak kadar nankör" şeklinde konuştu.

‘Karakolda değil, demokrasi nöbetindeydim’

Erkan Doğan'ın alıkonulduğu Akman Plaza'da Bora Kaplan'la birlikte baz verdiğinin anımsatılması üzerine "BTK verileri bu raporu yalanlıyor" dedi. Mahkeme başkanının "Esat Karakolu'nda sizin de bazınız var, ne arıyordunuz orada" sorusu üzerine K., "Raporda beni Tunalı Hilmi Caddesi üzerinde koymuşlar. Ben o saat diliminde demokrasi nöbeti için Kızılay'daydım" yanıtını verdi. Erkan Doğan'ı darp ettirdiği iddiasını reddeden K., "Erkan 48 kilo, 1,50 boyunda tek elimle döverim. Bunu niye dövdüreyim?" dedi.

Kaplan: Kimin mekanına çökmüşüm

Yağma ile suçlanan sanık Cemil K.'nin savunması sırasında Mahkeme Başkanı, Ayhan Bora Kaplan'a kendisine ait barlarla ilgili soru sordu. 2014 yılında Cemil ve arkadaşlarının kendisini arayarak "Boş yer var, iş yapar, canlı müzik yapalım" teklifi üzerine Tren Bar'ı açtıklarını savunan Kaplan, "İlk mekânım Makyaj'dı. Ben sıfırdan hepsini kendim yaptım. Bana diyorlar ki milletin dükkanına çökmüşsün. Bir tane dükkân göstersinler. Kimin mekanına çökmüşüm?" diye sordu. Mahkeme Başkanı, Ayhan Bora Kaplan'ın savunmasına sıra gelince "Sayın avukatlarımız, Bora Kaplan'ı sona alsak, en son dinlesek olur mu? Uzun sürebilir" dedi. Kaplan'ın ise yazılı savunma hazırladığını bunu okuyacağını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Onu biz de okuruz. Seni yarın alalım" dedi. İddianameden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan'ın arasında bulunduğu 61 şüpheli hakkında 5 Ocak'ta iddianame düzenledi. İddianamede, Kaplan iki cinayetten sorumlu tutuluyor. Bu kapsamda 2016 yılında Ankara'nın Çankaya ilçesinde bir gece kulübünün önünde öldürülen Mahfuz Tatar cinayetinde talimatın Kaplan'dan geldiği öne sürüldü. Mahfuz Tatar cinayetinin faili Semih Arslan, olaydan bir gün sonra bir binanın dokuzuncu katından şüpheli halde düşerek hayatını kaybetmişti. İddianamede, Arslan'ın da delilleri gizlemek için kasten öldürüldüğü ve olaya intihar süsü verildiği iddia edildi. İddianamede ayrıca, 4 kişinin silahla yaralanması, Erkan Doğan adlı kişinin iki gün boyunca alıkonularak darp edilmesi, dişlerinin sökülmesi, bazı mağdurların işletmelerine veya araçlarına el konulması da suçlama olarak yer aldı.

ü