Perşembe, Mart 28, 2024

Ayhan Bilgen: “İhtiyaç kendisini hissettiriyorsa çalışmalarımız bir siyasi partiye dönüşebilir”

HDP’li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023’te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini açıkladı.

HDP’li Bilgen, siyasi hareketin içinde farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söyledi ve “HDP içinden bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz.” dedi.

Bilgen, 2007’de içinde bulunduğu ‘Yeni Siyaset Girişimi’nin AKP’ye katılması için teklif yapıldığını ancak kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söyledi:

“Kendisiyle 2000’li yılların başından beri tanışıyoruz, Mazlum-Der’deyken de görüşüyorduk. Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili siyasette her zaman diyaloğun, iletişimin gerekli, zorunlu olduğunu düşünen biriyim.

“Benim AK Parti’ye katılma girişimim, talebim, beklentim olmadı. Sadece 2005-2007 arasında, içinde Ertuğrul Günay, Mehmet Bekaroğlu, Haluk Özdalga gibi isimlerin olduğu bir platformumuz vardı; “Yeni Siyaset Girişimi” diye. Oradaki bir grup arkadaş daha sonra AK Parti’ye katıldı. O dönemde bizim de katılmamız yönünde bir teklif oldu, bir değerlendirme yapıldı. Ama ben Türkiye’de muhalefet ihtiyacı olduğunu düşünen biriyim. Kendi açımdan bunu tercih ettim. AK Parti içinde bir değerlendirme yapılmış mıdır onu bilmiyorum. O dönem de dahil olmak üzere bugüne kadar AK Parti’ye yönelik herhangi bir girişimim, talebim, beklentim olmadı.”

Bilgen, Arınç’la siyasi çalışmaları hakkında da BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı:

Sayın Arınç’la görüşmeleriniz kapsamı nedir? Farklı bir muhalefet tarzı üzerine, farklı bir adım atmak üzere mi konuşuyorsunuz?

Tabii ki bizim bir çalışmamız, bir arayışımız, bir takım temaslarımız, görüşmelerimiz var ama Sayın Arınç’la bu eksende bir görüşmemiz söz konusu değil. Ben az önce de ifade ettiğim gibi CHP’nin de duayen siyasetçileriyle, bugünkü aktif yöneticileriyle, DEVA ve Gelecek Partileri’nde görevli yönetici en üst düzeyde isimlerle de, geçmişte AK Parti’de siyaset yapmış isimlerle de, HDP yöneticileriyle de, şu an itibariyle aktif yöneticilerle temaslar içindeyim.

Türkiye’de siyasetin tıkandığını düşünüyorum. Bunu iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Yapısal sorunları olduğunu düşünüyorum siyasetin ve bu yapısal sorunları aşamadığımız takdirde bunun bedelini, siyasete olan güvenin çökmesiyle hepimiz ödeyeceğiz, bütün ülke ödeyecek. Dolayısıyla genel değerlendirmeler, birlikte çalışma arayışı değil, bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair, neye ihtiyaç olduğuyla ilgili değerlendirme ve bilgi paylaşımıdır.

Bir süredir bazı kesimlerin siyasete güvenini kaybettiği için sessiz çoğunluğa katıldığına dair açıklamalarınız geliyor. “Yeni bir siyaset zemini şart” da dediniz. Yeni bir siyasi parti kurma çalışmanız mı var?

Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet karşıtlığı değil, Türkiye’deki siyaset yapma tarzına itirazı olan insanlar, parti kültürüne, siyasetin çıkar ilişkilerine, kişisel rant aracına dönüşmüş olmasına tepki duyan kesimler var.

Bu kesimleri, anket firmalarımız, ‘kararsızlar’ diye tarif ediyor. Bu insanlar kararsız filan değil, bu insanlar son derece kararlı, son derece politik bilinçli, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan insanlar. Siyasette seviye istiyorlar.

Bu kesimin bir fanatik tutumu olmadığı için, bir angajmanı olmadığı için ufkunun daha açık olduğunu, herhangi bir parti angajmanı olmadan ülke çıkarlarının gerektirdiği siyasal girişimlere açık olduklarını düşünüyorum. Bu açıdan da bu kesimin siyasete katılabileceği bir zeminin inşasına, bir platformun inşasına ihtiyaç var.

Ama bunun önce fikrî olarak netleşmesi lazım. Örneğin bu kesim ne istiyor, kimlik siyasetine nasıl bakıyor, kutuplaşmaya, kamplaşmaya karşı neden tepkili, ekonomik sorunların çözümünde mevcut siyasetçileri neden yetersiz görüyorlar? Bu kesimin beklentisini, siyasete katılımını kolaylaştıracak formülleri bulmak zorundayız. Bu formüller bugünkü siyasi partilerin daha çok kimlik eksenli siyaseti olmaması gerektiği arayışındayız. Ama bunun hem düşünsel anlamda netleşmesi hem toplumsal örgütlülüğe dönüşmesi gerekiyor.

Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti olmasına rağmen hâlâ kararsız seçmen varsa ya da partilerine kerhen oy veren seçmen varsa siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran kesimleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk varsa, hala kararsız seçmen anketlerde ciddi bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesimlere hitap edebilse ve onların siyasete olan güvenini artırarak siyasete katabilse.

Söylediklerinizden şunu anlıyorum; bunun düşünsel zeminini oluşturmak sizin için önemli ve şu an çalışmanın bu aşamasındasınız. Bu çalışma ilerlerse ve güçlendirebildiğiniz takdirde bir siyasi partiye de dönüşebilir.

Gayet tabii. İhtiyaç kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal destek de buna imkan veriyorsa… Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar gibi bir yaklaşım zaten demokratik kültüre aykırıdır. Ortada boşluk varsa da burada “Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?” diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset dışındaki kesimlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, tabii ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER