Avrupa Gündemi | 3-9 Kasım Haftası

3-9 Kasım haftasında Avrupa’da olup bitenler, gündemi etkileyen olaylar PolitikYol’un derlediği “Avrupa Gündemi”nde…

AB, SINIRLARA YALAN MAKİNESİ KOYMAYI PLANLIYOR

Avrupa Birliği, dış sınırların güvenliği konusunda yapay zeka ve yalan makinesinden yararlanmayı planlıyor. Ancak bu tür testlerin sonuçlarının güvenilir olacağı yönünde şüpheler var.

DW Türkçe’nin haberine göre, Avrupa Birliği’ne (AB) giriş kontrollerinin tamamen bilgisayar teknolojisi ile yapılması planlanıyor. Plana göre animasyon bir polis memuru, pasaport, vize veya istenen mali belgeleri tarayarak kontrol edecek. Bu “avatar”ın ayrıca bir gümrük memuru gibi sorular sorması ve bavulun içeriği, neden yolculuk yapıldığı gibi bilgileri kaydetmesi öngörülüyor. Avrupa Birliği’ne giriş yapmak isteyenlerin vereceği cevaplar bir kamera ile kayda alınarak analiz edilecek.

Yeni geliştirilmiş bir yazılım aracılığıyla da soruları cevaplandıran kişilerin mimiklerinden doğruyu söyleyip söylemediği saptanacak. Bilgisayar programı giriş yapan kişilerin yalan söylemediği sonucuna vardığı takdirde, gerçek bir sınır görevlisinin kontrolüne gerek kalmayacak. Aksi takdirde geniş kapsamlı bir tetkik başlatılacak. Yeni yazılımın gelecek sene Avrupa Birliği’nin dış sınırlarında bulunan Macaristan, Letonya ve Yunanistan’daki sınır kapılarında denenmesi öngörülüyor.

ALMANYA’DA YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTTI

Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre ülkenin batısında her 3 kişiden biri, doğusunda ise her 2 kişiden biri yabancı düşmanı görüşleri savunuyor.

Leipzig Üniversitesince yapılan “Leipzig Otoriterlik Araştırması”na göre ülkenin batı eyaletlerinde her 3 kişiden biri, doğuda ise her 2 kişiden biri yabancı düşmanı görüşleri destekliyor.

Veriler, ülkede batıdan doğuya doğru gidildikçe yabancı düşmanlığının gözle görülür şekilde arttığını gösteriyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 56’sı, “Müslümanların varlığı nedeniyle kendilerini kendi ülkelerinde yabancı hissettiklerini” ifade etti.

Her 2 kişiden biri ise Müslümanların Almanya’ya göçünün yasaklanmasından yana görüş bildirdi.

Almanların yüzde 36,6’sı, ülkelerinin yabancılar tarafından tehlike oluşturacak şekilde istila edildiğini düşünüyor. Almanya’nın doğu kesiminde yüzde 44,6’ya kadar çıkan bu oran, 2010 yılında ise ortalama yüzde 33 olarak kaydedilmişti.

AB ÜLKELERİ DİJİTAL VERGİDE ANLAŞAMADI

AB ülkeleri, Facebook, Google, Twitter, gibi dijital platformların yıllık ciroları oranında vergilendirilmesi konusunda anlaşamadı.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 28 ülkenin maliye bakanlarını Brüksel’de bir araya getiren Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN) toplantısında dijital ekonominin vergilendirilmesi konusu ele alındı.

AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, toplantıda bakanların dijital hizmetlere vergi uygulanmasına yönelik düzenleme konusunu tartıştıkları kaydedildi.

Müzakerelerin vergilendirilecek hizmetlerin kapsamı ile söz konusu verginin ne kadar süre yürürlükte kalacağı konusuna odaklandığı belirtilen açıklamada, AB içerisinde dijital vergi konusunda teknik çalışmalarının devam edeceği, 4 Aralık tarihinde gerçekleştirilecek ECOFIN toplantısında ortak karar alınmaya çalışılacağı belirtildi.

Açıklamada, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) dijital vergilerle ilgili kapsayıcı çözüm önerisine AB ülkelerinin uyacağına vurgu yapıldı. AB Komisyonu’nun mart ayında açıkladığı dijital ekonominin vergilendirilmesine yönelik taslak düzenleme teklifine göre, Avrupa’da faaliyet gösteren Google, Facebook, Uber, Twitter, Airbnb ve Amazon gibi dijital platformlar yıllık cirolarının yüzde 3’ü oranından vergi ödeyecekti.

Bu vergi, küresel çapta yıllık geliri 750 milyon euronun üzerinde olan ve vergilendirilebilir gelirleri 50 milyon euroyu aşan dijital şirketlere yönelik planlandı. AB’nin dijital vergiyi uygulamaya geçirmesi halinde yıllık 5 milyar euroya yakın vergi toplanması hedefleniyordu.

Özellikle Fransa’nın desteklediği dijital vergi planına, ABD’nin kendi şirketlerini korumak için misilleme yapacağı endişesi AB ülkelerini ayrıştıran başlıklar arasında yer aldı. Dijital vergilerin yürürlüğe girmesi için bütün AB ülkelerinin buna destek vermesi gerekiyordu.

AB İTALYA’YI UYARDI: YAPTIRIMLAR UYGULAYABİLİRİZ 

AB Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici, İtalya ile bütçe konusunda anlaşma sağlayamazlarsa yaptırımlar uygulayabileceklerinin sinyalini verdi.

AB Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici, AB üyesi 28 ülkenin maliye bakanlarını Brüksel’de bir araya getiren Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN) Toplantısı girişinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

AB Komisyonu’nun İtalya’nın 2019 taslak bütçe planını birliğin mali kurallarına ciddi uyumsuzluk içerdiği gerekçesiyle reddetmesi konusunda Moscovici, “İtalya’nın yeniden hazırlanmış bütçe taslağını 13 Kasım’a kadar sunmasını bekliyoruz.” dedi.

Moscovici, söz konusu taslak bütçede yapısal bütçe açığını ve kamu borcunu değerlendireceklerini belirterek, 21 Kasım’da Avro Bölgesi ülkelerinin tamamının bütçe taslakları hakkında resmi görüşlerini açıklayacaklarını bildirdi.

Avro Bölgesi ülkelerinin İstikrar ve Büyüme Paktı’na uygun davranması gerektiğine dikkati çeken Moscovici, söz konusu kuralların kamu borcunun kontrol altında tutulması için gerekli olduğunu söyledi.

MACRON’DAN AVRUPA BİRLİĞİ’NE ORDU KURMA ÇAĞRISI

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya tehlikesine dikkat çekerek ABD’ye bağımlı olmayan, egemen bir Avrupa Birliği (AB) ordusu kurmadıkça Avrupalıların güvende olamayacağını söyledi.

Göreve geldikten sonra ilk kez bir radyo kanalının programına katılarak soruları yanıtlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, “Gerçek bir Avrupa ordusuna sahip olmadıkça Avrupalıları koruyamayacağız. Tehditkar olabileceğini gösteren ve sınırlarımıza dayanmış bir Rusya’ya karşı daha egemen, ABD’ye bağımlı olmayan ve tek başına kendini savunan bir Avrupa’ya ihtiyacımız var” ifadeleriyle Avrupa ülkelerinin güvenliğinin tehdit altında olduğu uyarısını yaptı.

Macron, Avrupa’da popülizm ve aşırıcı milliyetçiliğin yükselişte olduğunu vurgulayarak, “Avrupa gittikçe daha fazla parçalara ayrılıyor. Diğerini reddeden, sınırların kapatılmasını isteyen nasyonalizm yükseliyor. Onlar buradalar ve her tarafta korkular üzerine siyaset yapıyorlar. Bizim daha güçlü bir Avrupa’ya ihtiyacımız var” dedi.