Cuma, Nisan 19, 2024

Ateş çemberi

Bahattin Yücel
Bahattin Yücel
1949’da Nazilli’de doğdu. İ.Ü Edebiyat Fak. Tarih Bölümü mezunu olan Yücel 1976-77 yıllarında Vatan Gazetesi’nde yöneticilik yaptı. TÜRSAB’ın genel sekreterliği ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini de yürüten Yücel 19 ve 20.dönemde milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Yücel 54.Hükümette Turizm Bakanı olarak görev aldı. Yücel’in anılarını topladığı; “Ankara’da Sıcak bir yaz günü” ve Türkiye’de turizmin gelişimini anlatan “Turizm” adlı kitapları bulunuyor.

Cumhuriyetin yüzüncü yılında; demokrasi, evrensel hukuk, hak eşitliği ve bilimin ışığında üreten mutlu insanların yaşadığı bir ülkeyi, yeniden kuracakları duygusunu kitlelerle paylaşmak yerine anlamsız tartışmalarla, zaman yitirilmesini anlamak gerçekten zor.

Dünya yeni bir pazar paylaşım savaşı dönemini yaşar mı, bunu kuşkusuz zaman gösterecek. Ancak belirtilerin sıcak çatışmalarla Ukrayna-Rusya savaşı ile ortaya çıktığını öne sürmek, iddialı bir yorum sayılmaz.

Boyutlarını şimdiden kestiremeyeceğimiz bu çatışmaların, Türkiye’yi ilgilendiren yanı diğer ülkelerden çok daha fazla. Kuzeyindeki iki komşu arasında süren bu sıcak savaşın, ticari ilişkileri açısından ülkeyi geleneksel dış politika çizgisini zorlayacak bir yörüngeye sürükleme olasılığı güçleniyor.

Suriye’deki gelişmeleri ve Türkiye’nin kamuoyuna pek yansımayan, askeri ve savaş ekonomisine dayalı ilişkiler dikkate alındığında, çevremizde bir “ateş çemberi” oluştuğuna hiç kuşku yok.

Doğu sınırlarımızda da ilginç olaylar yaşanıyor.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmanın ardından, kurulan yeni dengenin özellikle Fransa üzerinden sarsılmasını tetikleyecek girişimler, sonunda Türkiye’yi de ilgilendirecek tehlikeli bir süreci başlatabilir.

Rusya-Türkiye işbirliği denkleminde yer alan, Azerbaycan ile İran arasında birden ortaya çıkan gerilim örnek verilebilir. Tahran’daki Azerbaycan Büyükelçiliğine saldırının sıradan bir adli olay olmadığı o kadar açık ki.

Yakın çevremizde küresel siyaseti etkileyen önemli olaylar yaşanırken, siyasal ömrünü çoktan tamamlaması gereken AKP iktidarını bir yana bırakalım.  Muhalefet Partilerinin Bizans kaynaklı; “meleklerin cinsiyeti” tartışmalarını andıran kodlarla, aralarındaki anlaşmazlık olduğu çağrışımını güçlendiren yaklaşımlarına ne demeli?

Enerji konusunun gündemi belirleyen nitelik kazanmasıyla, Bölgede önceden rastlanmadık gelişmeler de yaşanıyor. Suudiler ile Çin arasında petrol satışlarında dolar yerine “Yuanı” seçen anlaşmalar yapıldığına ilişkin haberler, ezber bozucu nitelik taşıyor.

Çin’in AB ve İngiltere’deki beklentilerinden -en azından- bu dönemde vaz geçtiğini gösteren gelişmeler yaşanıyor.

Geçmişte Çin’in ekonomik büyüme sürecinin uluslararası finans-kapitalin güçlenmesine katkı sağladığına kuşku yok. Ülkenin iç pazarı denetimli tüketime izin verilerek genişletildi. Ülkenin nüfusu ile doğru orantılı artan üretimi, küresel ölçekte sınır tanımayan rekabeti başlatmasında etkili oldu.

ABD-İngiltere Bloğunun; Çin’in küresel ekonomideki genişlemesini -başlarda- sayısal büyüklük açısından en yakın ülke olan Hindistan’ı destekleyerek, dengeleme girişimleri beklenen sonuçları vermedi.

ABD’nin iç üretimini olumsuz etkileyen gelişmeler yaşanırken, Çin geleneksel İpek Yolu’nu 21.Yüzyıla uyarlayan bir modeli oluşturmaya başladı.  OBOR- One Belt One Road-adı verilen bu proje bağlamında; Akdeniz ve AB Pazarı ile İngiltere’yi de kapsayan yeni bir etki alanı yaratılması hedeflendi.

Ardından; “Eski Dünyada” 16. YY başlarından itibaren siyasal gelişmeleri ve doğal olarak ülke sınırlarının değişmesini tetikleyen, küresel ticaret yollarının ele geçirilmesi konusu, 2.Dünya Savaşı bitiminden bu yana bir kez daha gündeme geldi. Süreç içinde Yunanistan ve İtalya’nın ardından İngiltere’de Çin Ticaret Bölgeleri oluşturmaya başlanması, geleneksel Anglo-Sakson İttifakını yeniden inisiyatif almak için harekete geçirdi.

Enerji yetersizliği dış ticaretini ağırlıklı olarak ham madde ve doğal gaz ihracatına dayandıran, Rusya ile Çin arasında, yakın geçmişte örneğine rastlanmayan uzun süreli bir anlaşmayı da gündeme getirdi.

İngiltere’de Muhafazakâr Partili Başbakan Cameron’un istifasıyla sonuçlanan, 23 Haziran 2016 tarihli AB’den ayrılma referandumu, “Batı Cephesinde” yeni bir şeyler olduğunun göstergesiydi.

Dengeler değişecekti.

Başa dönersek; yakın çevremizde küresel siyaseti etkileyen önemli olaylar yaşanırken, siyasal ömrünü çoktan tamamlaması gereken AKP iktidarını bir yana bırakalım.  Muhalefet Partilerinin Bizans kaynaklı; “meleklerin cinsiyeti” tartışmalarını andıran kodlarla, aralarındaki anlaşmazlık olduğu çağrışımını güçlendiren yaklaşımlarına ne demeli?

Türkiye’yi her geçen gün geleceğinden koparan bu iktidarın yaptıkları karşısında, yükselen muhalefeti örgütlemek bu denli zor mu?

Cumhuriyetin yüzüncü yılında; demokrasi, evrensel hukuk, hak eşitliği ve bilimin ışığında üreten mutlu insanların yaşadığı bir ülkeyi, yeniden kuracakları duygusunu kitlelerle paylaşmak yerine anlamsız tartışmalarla, zaman yitirilmesini anlamak gerçekten zor.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

Bahattin Yücel
Bahattin Yücel
1949’da Nazilli’de doğdu. İ.Ü Edebiyat Fak. Tarih Bölümü mezunu olan Yücel 1976-77 yıllarında Vatan Gazetesi’nde yöneticilik yaptı. TÜRSAB’ın genel sekreterliği ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini de yürüten Yücel 19 ve 20.dönemde milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Yücel 54.Hükümette Turizm Bakanı olarak görev aldı. Yücel’in anılarını topladığı; “Ankara’da Sıcak bir yaz günü” ve Türkiye’de turizmin gelişimini anlatan “Turizm” adlı kitapları bulunuyor.
spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI