Ancak haklarını da inkâr etmeden, yeniden giriş bölümüne dönelim. Çekilme kararı; depremi kısa süreliğine gündemden düşürmüş olabilir. AKP’ye oylarındaki düşme sürecinde, yabana atılır bir destek değil bu. Aslında masa dağılmadı, taşlar yerine oturdu.
Uzun süre önce değildi. Geçtiğimiz şubat ayının ilk günlerinde, ülke derin bir acıyla sarsıldı. Sayıları henüz tam olarak açıklanmayan yurttaşımızı kaybettik. Çoğunun yattıkları yer bile belli değil. Ülke GSMH’ nın yüzde 13,5’luk bölümünü üreten, nüfusumuzun yaklaşık % 15’inin yaşadıkları bölge, kelimenin tam anlamıyla bir felakete uğradı. Yüzbinler doğup büyüdükleri, kuşaklar boyu yaşadıkları çevreden, göç etmek zorunda kaldılar.
Bekası için her dönem siyasal kurgular yapılan, kutsanan – aslında derin– devlet ise hala çadır sağlamakta yetersiz kalıyor.
Yönetim ve iletişimde eskilerin deyimiyle had safhaya çıkan beceriksizlikler, kamuoyu yargısıyla her gün yeniden tescilleniyor.
Ülkenin jeolojik ve ekonomi yönetiminin üzerinde durdukları, fay hatlarının aynı anda kırıldıkları çok özel bir durumla karşı karşıya kaldık.
AKP’nin 20 yılı aşkın iktidarının metal yorgunluğunu anımsatan etkileri, Kızılay’da ete kemiğe bürünen, sözde İslamcı, özünde neo-liberal vurgun mantığı ile somutlaşıyor.
Kuşkusuz bu olumsuz tabloyu değiştirmesi beklenen tek kurum siyasetti.
Belki yakın tarihimizde ilk kez rastlanacak bir uygulama hayata geçecekti. Ortak payda etrafında birleşen farklı siyasal görüşlere sahip partiler, içine düştüğümüz kaostan çıkışı, geniş kesimlerin destekleriyle sağlayacaklardı.
AKP iktidarına karşı farklı görüşleri olan ama yurtseverlik konusunda aynı düşünen partiler, bir araya gelerek Millet İttifakı’nı kurdular. Seçimlere kendi açılarından uygun zaman kala adaylarını açıklayacaklardı.
Olmadı.
İlk akla gelen ise adaylık için kamuoyu araştırması diye direten, İYİ Partililerin çekilme sonrası seçmenin tercihlerini sorgulamaları. İlk anda başlayan on-line istifalara bakılırsa, durum onlar açısından hiç de iç açıcı değil.
Beklenmedik bir çıkışla “masa” dağıldı.
Bu gelişme kimilerine göre Truva Atı, kimilerine göre ise siyasal harakiri olarak nitelendi. İYİ Parti son seçimlerde kendilerine siyasal yaşamlarını armağan eden, CHP ve liderini hedef aldı. Yetmedi, bölünmeyi öneren içerikli bir açıklama yaparak, İttifaktan çekildi. Üstelik CHP’li iki Belediye Başkanına “uygunsuz” teklif yapmayı da unutmadı.
Belli ki, seçimlerden sonra beklenenin üzerinde kamuoyu desteği sağlayan ve özellikle büyük kentler ile Ege ve Akdeniz Bölgesinde yükselen bu partinin daha ileri gitmesi arzulanmamıştı.
Geçtiğimiz hafta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklaması gözlerden kaçmış olabilir.
AKP iktidarında dönüştürülen, askeri alanlarda rezidans inşaatlarından 85 milyar dolarlık rant elde edildiğini öne süren bu açıklama, İYİ Partinin çekilmesinin arka planına ilişkin ipuçları veriyor.
Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin CHP liderine geçmesine karşı çıkma nedenleri elbette sadece imar rantı ile açıklanamaz.
Kayıt dışı ekonomi, Güney Amerika bağlantılı uyuşturucu trafiği, deprem sonrası binlerce yeni konut inşası, Kızılay’daki uygulamalar –başka kurumlarda daha yüksek tutarlara ulaşan – bile kamuoyuna “beka” adıyla sunulan, devletin yüksek çıkarlarına ilişkin fikir vermeye yetiyor.
Anlaşılan algı yönetimi işe Millet İttifakı’nı dağıtmakla başlamış. Bu yaklaşımın AKP+MHP Ortaklığının ömrünü uzatmaya yetip yetmeyeceğini kısa sürede anlayacağız.
İlk akla gelen ise adaylık için kamuoyu araştırması diye direten, İYİ Partililerin çekilme sonrası seçmenin tercihlerini sorgulamaları. İlk anda başlayan on-line istifalara bakılırsa, durum onlar açısından hiç de iç açıcı değil.
Ancak haklarını da inkâr etmeden, yeniden giriş bölümüne dönelim. Çekilme kararı; depremi kısa süreliğine gündemden düşürmüş olabilir. AKP’ye oylarındaki düşme sürecinde, yabana atılır bir destek değil bu.
Son sözümüz de CHP’ye; 1946 yılındaki hatalardan, ne denli çabuk vaz geçilirse o kadar iyi olacaktır.
TİP ve Sol Parti’yi ziyaret etmenin ardından, ülkenin bütünlüğü ve demokrasi bağlamında HDP ile seçim işbirliği yapmak, içinde bulunduğumuz karabasandan kurtulmaya ciddi katkılar yapar.
Aslında masa dağılmadı, taşlar yerine oturdu.
