Türkiye’de çalışanların yarısından fazlasının asgari ücret alıyor oluşu azami çocuk işçiliğine doğru gidişi hızlandırıyor. TÜİK’in 720 bin çocuk işçiliği raporunun da asgari bir araştırmanın sonucun da ortaya çıktığını belirtmek gerekir.
Her yıl sonunda tartışılmaya başlanan emekçilerin alacağı en alt limit ücretin bu yılki kıymeti, enflasyonun, alım gücüne yansımaları hiç de abartılmayacak düzeyde olduğu için neredeyse yok. Seçimlerin yaklaşıyor olması bu yıl pazarlığın kızışacağı ve beklentilerin üzerinde bir artış olacağıydı.
Asgari ücreti belirleme komisyonunda işçi tarafını temsilen bulunan Türk-İş’in masadan kalkarken aşağısı kabul etmeyeceği tutar 9 bin TL idi. Masadan kalkan sendikanın kendi araştırmalarına göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 7 bin ile 8 bin iken yine aynı sendikanın araştırmalarına göre yoksulluk sınırı yine 4 kişilik bir ailenin 25 bin ile 27 bin arası iken açlık sınırının biraz üstünde bir teklif ile masadan kalkmasında sizce de bir tuhaflık yok mu?
İşçi tarafından en yüksek ücret talebini DİSK dillendirmiş onlarınki de 13.500 TL olmuştu. Hak-iş ise Türk-İş’in masadan kalkmasına eleştiri getirip “eğer kalmasalardı ücret artışı daha yüksek olabilirdi” açıklaması getirdi. İktidarın üzerinde taşıdığı küfe ile oturduğu pazarlığa işçi tarafı temsilen katılan sendikaların taşıdığı küfe ücret aralığına çok yansımışa benzemiyor. Patronların temsilcisi TİSK ise yaptığı açıklamada tarafların barış, kardeşlik içerisinde hareket etmesinin önemine vurgu yaptı. Evet iktidarın ve sendikaların sırtına yüklediğiniz küfenin taşıyıcıları onlar, siz ise küfenin doluluk oranı ile ilgileniyorsunuz.
Koç grubunun 2022 yılının ikinci çeyreğindeki net kârı net 15,5 milyar oldu. Şimdi bütün sermaye gruplarının yıllık kâr oranlarını açıklamaya ya da özel bir araştırma içerisine girip sizleri patronların kazanç bilgileri ile sıkmak istemem. AKP iktidarıyla yeşeren sermaye gruplarının yıllık net kâr oranlarına ulaşamadım ama aldıkları işler ile ilgili bilgiyi sizler ile paylaşayım Koç grubuna ayıp olmasın. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamaya göre Cengiz, Kalyon, Limak, Kolin. Makyol gruplarına 18 yılda 207,7 milyar dolar tutarında iş verilmiş.
Gözüm yok dersem gerçeği söylememiş olurum. Hepsinin kazancında yıllarca milyonlarca asgari ücretlinin emeği var. İlla bir ücret pazarlığı yapılacak ise sendikalara önerim her işçinin emeğinin karşılığında bir tutar olmasıdır. Temel ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması koşuluyla tabi. Diğer türlüsünün yol açtığı sonuç şudur.
”DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) hazırladığı rapora göre, asgari ücretli dört kişilik bir aile, öğün başına 6.8 lira ayırabiliyor.
BİSAM’ın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketim Harcamaları Araştırması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari Ücret İstatistikleri üzerinden yaptığı hesaplamaya göre, asgari ücretli eline geçen ücretle kendisi ve ailesi için gıdaya günlük sadece 82 lira, öğün başına 27 lira ayırabiliyor.
Buna göre asgari ücretlinin dört kişilik bir ailede her bir öğün için kişi başına ayırabildiği tutar 6.8 lira.
Asgari ücretlinin kira (gerçek ve izafi kira) için ayırabileceği tutar ise sadece bin 700 lira. Buna göre asgari ücretli kiraya çıkmak istediğinde ortalamada Kasım fiyatları ile ancak 29 metrekarelik bir daire tutabilir.”
Temel harcamalara ısınma, eğitim, sağlık, ulaşım giderlerini de ekler isek çocukların çalışmadan bu ailenin hayatta kalabilmesi ancak bir mucizeye bağlı. Mucizevi öneriler iktidar tarafından ve cemaatlerce ortaya atılıyor.
Hayatın gerçekliğine bir örnek olması için bir fırıncı durumu özetler bir açıklama yapmış. Sol haber portalında yer alan açıklama da Osmaniye’de 30 yıldır fırın işleten Eren Sayoğlu, bayat ekmeğe vatandaşlardan çok talep olduğunu dile getirdi.
Sayoğlu, “Bir gün önceki ekmeği alıyor yarı fiyatına. Bir günde 150-200 tane bayat ekmek satıyoruz” dedi.
Çocuk işçiliğinin ana nedeninin yoksulluk olduğu ısrar ile söylemeye devam edeceğim. Ancak kısa zamanda yukarıdaki fırıncının açıklaması münferit bir olay olmadığı gerçeğiyle açlık sorunu yoksulluğun önüne geçecek. Asgari ücretin açlık sınırına yakın oluşu ve ücretin enflasyon oranlarına bağlı nedenlerle açlık sınırına düşmesinin uzun sürmeyeceği de bir gerçek.
Türkiye’de çalışanların yarısından fazlasının asgari ücret alıyor oluşu azami çocuk işçiliğine doğru gidişi hızlandırıyor. TÜİK’in 720 bin çocuk işçiliği raporunun da asgari bir araştırmanın sonucun da ortaya çıktığını belirtmek gerekir. Sokakta, evde, kayıtsız ve mülteci çocukların olmadığı bu rapor yoksulluk arttıkça ve eklenmeyen gruplar eklenince çocuk işçi sayısı 2 milyona yaklaşıyor.
Tabii Dünya’da çocuk sayılan Türkiye’de genç sayılan bir grup daha var. Türkiye’de 15 yaş altının çocuk işçi sayıldığı 15 yaş üstünün genç işçi olarak tanımlandığı iş kanununda oy verme ve sendikalaşma talebi olduğunda 18 yaş altını çocuk olarak tarifleyip işin içinden çıkılıyor.
Yazının sonunda şunu söyleyebilirim. Bu seneki asgari ücret görüşmelerinin sonucunda ortaya çıkan ücret artışının bence karikatür çizimi şu olmalı. İşçi sınıfının sırtındaki küfe üzerinde asgari ücreti belirleme komisyonunda yer alanların ve açıklamayı yapanın resmi olmalıdır. İşçi sınıfının yaş aralığı ise 5 yaşından başlayıp 70 ile 80 yaş aralığına kadar uzatılabilir. Açlığın ve yoksulluğun sebebi olan milyonların sırtında taşıdığı binlerin belirlediği ücret fare doğurmak için var.
