Cuma, Nisan 19, 2024

Ankara JİTEM Davası’ndan yargılanan tüm sanıklar beraat etti

Ankara JİTEM Davası olarak bilinen dava bütün sanıkların beraatıyla sonuçlandı. Sanıklar arasında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın gibi isimler bulunuyordu.

Karar mağdur aileleri ve avukatları tarafından tepkiyle karşılandı. Mağdur ailelerin avukatlarından olan Diyarbakır eski Baro Başkanı Avukat Ahmet Özmen de beraat kararının kabul edilemez olduğunu söyledi.

1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da aralarında olduğu 19 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak 2011 yılında başlayan soruşturma 19 Aralık 2013 yılında davaya dönüştü.

Zaman aşımı nedeniyle Abdülmecit Baskın cinayetiyle ilgili iddianame 20 Eylül’de 2013’te düzenlendi ve aynı yıl 19 Aralık’ta tarihinde iddianame genişletildi.

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre, yeni iddianameye Behçet Cantürk, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın eşi Savaş Buldan, Namık Erdoğan, Ömer Lutfi Topal, Medet Serhat, Metin Vural, Recep Kuzucu, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Hikmet Babataş, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetleri de dahil edildi.

Ankara JİTEM Davası sanıkları ise eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman.

Sanıklar “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılanıyorlardı.

Mahkemenin bugün verdiği karar ile tüm sanıklar beraat etti.

Aileler ve avukatlar mahkemenin kararına tepki gösterdi.

12 Kasım 1994 tarihinde İstanbul Erenköy’deki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Avukat Medet Serhat’in oğlu Rumet Serhat, davayı düzenli olan takip eden mağdur yakınlarından biri.

Serhat mahkemenin verdiği karar için “Adil olmayan bir karar ile suça ortak oldular ve belgeli olarak hukuku ezip geçtiler” yorumunu yaptı.

Rumet Serhat, babasının öldürüldüğü saldırıda annesinin de ağır yaralandığını hatırlattı:

“Her çocuk için olduğu gibi babam benim için de eşsiz. Annem babam beni büyük bir sevgi ile büyüttüler. Babam başarılı bir avukattı, beni politik hayattan uzak büyütmeye çalıştı. Politik geçmişinden dolayı çok ağır şeyler yaşamıştı. Benim de aynı şeyleri yaşamamı istemedi. Ben de hukuk okumak istiyordum ama buna karşı çıkıyordu. Öldürülmesi ile, 16 yaşında beni uzak tutmaya çalıştığı hayatın ortasına düştüm.”

Serhat, sanıklardan Ayhan Çarkın’ın işlediğini itiraf ettiği cinayetler için yaptığı açıklamaların, mahkemede “halüsinasyon” olarak değerlendirilerek ciddiye alınmadığını söyledi:

“Savcının yaptığı konuşmadan sonra sanıkların avukatı konuşmadı bile. Kararın yönü ve sonucun adaletsiz olacağı belliydi. İnfaz ettikleri insanlara vatan haini denildi. Ama bu ülkeyi gerçekten sevselerdi adaleti tesis ederlerdi. Hukuk sistemi ne yazık ki çok fazla siyasete entegre oldu. Ama mahkeme verdiği bu karar ile her şeyin bel kemiği olan hukuku çiğnedi.”

Beraatle sonuçlanan JİTEM davaları

Cizre JİTEM Davası: 1993-95 yıllarında 20 kişinin gözaltında kaybedilmesi ve faili meçhul cinayetlerle ilgili Cizre JİTEM Davası’nda Albay Cemal Temizöz ve o dönemlerde Cizre belediye başkanı olan Kamil Atağ ile birlikte sekiz kişi hakkında açılan dava Eskişehir’de görülüyordu. 5 Kasım 2015 tarihinde görülen karar duruşmasında sanıklar beraat etti.

Kızıltepe JİTEM Davası: 1992-96 yılları arasında 22 kişinin öldürülmesi ile ilgili olarak 20 Temmuz 2014’de iddianame düzenlendi. Dokuz sanıklı davada emekli albay Hasan Atilla Uğur ve dönemin Diyarbakır il Jandarma Komutanı Eşref Hatipoğlu “Örgüt kurma ve yönetme” suçlaması ile yargılanıyordu. 9 Eylül 2019’da Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın gözaltında kaybetme ve yargısız infaz suçları yönünden zaman aşımından düşmesine, örgüt yöneticiliği ve üyeliği ile suçlanan Uğun ve Hatipoğlu’nun beraatına karar verdi.

Kulp JİTEM Davası: 8 Ekim-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin beş mezrası civarında Tuğgeneral Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonlarda gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı. 5 Kasım 2004’te 11 kişiye ait toplu mezar bulundu.

11 Ekim 2013 tarihinde düzenlenen Yavuz Ertürk’ün “birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürmek, halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak” suçlarından yargılanması talebi Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Güvenlik gerekçesi ile Ankara’ya nakledilen dava 19 Eylül 2018 tarihinde sonlandı.

Mahkeme sanık Yavuz Ertürk hakkındaki “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçuna bağlı kamu davasının zaman aşımından düşmesine; Ertürk’ün 11 kişiyi taammüden öldürmeye azmettirmek ve halkı isyana teşvik suçlarından ise ayrı ayrı beraatine karar verildi.

Vartinis Davası: 3 Ekim 1993’de Muş’un Korkut ilçesi Vartinis (Altınova) Köyü’nün yakılması olayında Öğüt ailesinden 9 kişi yanarak öldü. Olaydan sağ kurtulan Aysel Öğüt suç duyurusunda bulundu. Savcılık olayın PKK tarafından yapıldığını iddia etti. Öğüt’in ikinci suç duyurusu ile 20 yıl sonra 3 jandarma komutanı ve 1 özel harekat polisi hakkında “kasten ev yakmak suretiyle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet vermek” suçundan soruşturma başlatıldı.

2013 yılında Muş’ta başlayan ve güvenlik nedeniyle Kırıkkale’ye nakledilen davada her sanık için 225 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. 2 Mart 2016 yılındaki son duruşmada müebbetle yargılanan sanıklar beraat etti.

Lice Davası: Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993 tarihinde Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle başlayan ve 15 sivil ile bir askerin ölümüyle sonuçlanan askeri operasyonla ilgili 20 yıl sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi.

Dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ’ın “taammüden öldürme, halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik İLE cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından yargılanmaları 13 Haziran 2014 tarihinde İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Yanardağ öldüğü için dava tek sanıkla devam etti. Dava 7 Aralık 2018 tarihinde sanık Eşref Hatimoğlu’nun beraat kararı ile sonuçlandı.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER