2014 yılında Çankaya Belediye Başkanı seçildikten sonra Türkiye genelinde yeni bir anlayışın, yeni bir kent yönetim modelinin zorunlu hale geldiğini ve yıllardır kentleri yöneten zihniyetin kentlerin bütün vasıflarını kaybettirdiğini dile getirmiş ve belediyecilik bizim işimizdir demiştim. 5 yıl önce dile getirdiğim öngörünün bugün gerçekleşmiş olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Ancak bunun aynı zamanda ne denli büyük ve tarihi bir sorumluluk yüklediğinin de farkındayım. Bugün ülkemiz kentlerini yöneten biz sosyal demokratlar, Atatürkçüler tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya bulunmaktayız. Yeni dönemin zorlu koşullarına rağmen hiçbir bahane üretmeden çalışmak, üretmek ve paylaşmak temel görevimizdir.
Atatürkçüler ve sosyal demokratlar; ilkeler, değerler ve ihtiyaçlara cevap verme doğrultusunda yüzyılımıza denk düşen bir kent yönetim anlayışı ekseninde hareket etmek durumundadırlar.
Çankaya Belediyesinde geçen 5 yılda ortaya koyduğumuz ve halkımızın takdirini alan yönetim anlayışımızı şu çerçevede tanımlıyor ve bundan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizi halkımızın bilgisine sunuyoruz:
1- Eksiksiz bir demokrasi anlayışı ile yol çıktık. Her konuda halkımızla görüş alışverişinde bulunduk, aynı bilinç ve duyarlılığı içtenlikle göstermeye devam edeceğiz.
2- Cumhuriyetimizin vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, kazanımlarının korunması için mücadele verdik ve hiç korkmadan, yılmadan, dik durarak savunduk. Birileri Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın adını silerken biz her yere onların adlarını verdik. Çünkü bu ülkeyi kuran irade aynı zamanda bu ülke kentlerini de inşa etti ve yeni bir perspektif sundu.
3- Şeffaf, hesap verebilir, katılımcı bir yönetim sözü verdik ve gereğini yaptık. Her kuruşun hesabını verdik. Bütün denetimlerden alnımızın akıyla çıktık. Bütün önemli kararlarımızı halkımıza sorduk ve belli konularda referandum yaptık. Çünkü doğrudan demokrasiye inanıyor ve bunun gereğini yapmaya devam edeceğimizi her fırsatta ortaya koyuyoruz.
4- Kent rantını, kentte üretilen değeri belli kişi ve kesimlere değil kent halkının hizmetine sunduk. Kent halka aittir, hiçbir zümreye ve gruba bu hakkın devri söz konusu değildir. Ortaya çıkmaktadır ki 25 yıldır kentlerimizi yönetenler sadece belli kişi, grup ve cemaatlere çalışmışlardır.
5- Sadakati değil, liyakati esas aldık. Çünkü insanlık tarihi kentlerin de ülkenin de ancak böyle kalkınacağını her defasında ortaya koymuştur.
6- Ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, dışlamayan bir yönetim sergiledik. En az oy aldığımız mahallelere en çok yatırımı yaptık. Bu ülkenin en çok ayrıştırmadan, ötekileştirmeden çektiğini, ağır bedeller ödediğini biliyoruz. O yüzden böylesi bir siyaseti hiçbir zaman doğru bulmadık ve herkese eşit davrandık. Bizim anlayışımızda hiçbir ayrımcılık ve ötekileştirme olmadı, olmayacak…
7- İşsizlik, yoksulluk ve israfa karşı mücadele ettik. Bir taraftan istihdam projeleri üretirken diğer yandan yoksul yurttaşlarımızın temel ihtiyaçlarını giderdik. Belediye’nin bir kuruşunu israf etmedik. Her alanda gelirlerimizi arttırdık. Ülkemizde bir kuruş borç almadan, kredi kullanmadan, arsalarını satmadan bu denli büyük bir eserler inşa eden tek ilçe belediyesi olduk. Bu konuda da örnek olmaya devam edeceğiz.
8- Toplumun her kesimine eşit hizmet götürdük. Kimsenin inancına, mezhebine, görüşüne bakmadık. Hiçbir zaman kimlik üzerinden siyaset yapmadık, hizmet götürürken asla bu tür hesaplara girmedik. Çünkü biz Cumhuriyetin belediyesiyiz, Cumhuriyetimiz yurttaşlık hukuku üstüne inşa edilmiştir ve o çerçevede herkes eşittir.
9- Toplumun dezavantajlı kesimlerine öncelik verdik. İnançları ve tercihleri dolayısıyla dışlanan, görmezden gelinen, baskılara maruz kalan herkesin yanında olduk. Cumhuriyetimiz gibi kimsesizlerin kimsesi olmaya devam edeceğiz. Çocuklara ve kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz.
10- Ülkede, kentte, sokakta; hak, hukuk ve adaletin eksiksiz bir biçimde uygulanması için her türlü çabayı gösterdik. Biliyoruz ki yerelde sağlanan adalet, herkesin hakkının ve hukukunun korunması adına ülkedeki demokrasi açığını kapatacak en önemli adımların başında gelmektedir. Demokrasiyi var eden ilkeleri biz Çankaya’da her alanda üretiyoruz.
Bütün bu yaklaşımın sonucunda;
Tek kuruş borç almadan, tek kuruş kredi çekmeden, hiçbir arsamızı satmadan yani kamu kaynaklarını israf etmeden bugüne kadar; 4 Kültür-Sanat merkezi, 14 Çankaya Evi, 7 Kreş, 6 Baharevi, 72 Park, 6 Pazaryeri, Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi, Erdal İnönü Kapalı Yüzme Havuzu, Bülent Ecevit Buz Sporları Salonu, Çocuk Teknoloji Evi, 2 Kent Tarım ve Hobi Evini hizmete açtık. 218 okulumuzun ve 99 camimizin tadilatını yaptık, eksikliklerini giderdik. 81 taksi durağı, 70 muhtarlık binası yaptık. 420 kişilik öğrenci yurdunu açtık. 500 öğrenciye burs veriyoruz. 890 haneye Halk Kart, 70 bin kişiye Sağlık Kart dağıttık. 34 bin yurttaşımızı kültür gezilerine götürdük. 200 bin yurttaşımıza açık hava sinemasında keyifli yaz akşamları yaşattık. 850 bin kişiye kültür-sanat etkinliği sunduk. 605 bin adet Çankaya Çocuk Kitapları serisini ülkemizin her köşesine ulaştırdık. 200 binden fazla kişiye ücretsiz sağlık hizmeti sunduk. 920 bin yurttaşımızı iftar çadırlarımızda ağırladık. 620 bin metrekare üzerinde yeşil alan kazandırdık. Bozulan kaldırım sorununa renkli desenli asfalt kaldırımla çözüm getirdik. 820 bin metrekare kaldırım çalışması gerçekleştirdik. 1,1 milyon ton asfalt attık. Çöp sistemini değiştirdik ve 2140 adet çöp konteyneri yerleştirdik.
Biz seçimlerden önce ve sonra hiçbir çalışmamıza ara vermedik. Ülkemizde örnek olacak Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’ni açtık. Kent merkezi yenileme projemiz olan Kızılay’ın yenilenmesi çalışmalarını başlattık. Belediyeciliğin rutin faaliyetlerini sistemli bir biçimde sürdürüyoruz.
Bademlidere Kent Parkı Projesi, Türkiye’de örnek olacak özelliklerle inşa edilecek. 750 bin metrekare büyüklüğündeki alanı kendine yeten, bakım maliyetleri düşük, ekolojik döngüleri gözeten, yağmur suyu kullanımını sağlayan, ekolojik binalar barındıran, alternatif enerji kaynakları tesis eden, mevcut bitki ve hayvan habitatının korunmasını içeren sistemlere sahip yeşil alana dönüştüreceğiz. Gençler için yeni bir yaşam alanı oluşturmak adına 22 bin 600 metrekarelik bir alan üzerine kurulacak Gençlik Merkezi’ni hizmete sunacağız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Çankaya’da Kurtuluş Savaşı mücadelesinin, Atatürk’ün dehasının ve liderliğinin 3 boyutlu görüntü, ses ve müzik efektleriyle çok yönlü ve etkili olarak anlatılacağı bir “Kurtuluş Savaşı Müzesi” kuracağız. Dezavantajlı grupların her zaman yanında olacağız. Engelli bireyler için psiko-sosyal destek, sanat, spor, bağımsız yaşam becerileri geliştirme atölyeleri, sesli kütüphane, akıl oyunları atölyesi, Ç’engel Atölye’nin yer alacağı bir yaşam merkezi oluşturacağız. “Adak ve Aşevi Tesisi” ile öğle ve akşam yemeği dağıtım imkanı vereceğiz, burada vatandaşlarımız adaklarını hijyenik ve sağlıklı ortamda kesip bağışlayabilecek. Bunların yanı sıra Çankaya Evleri, kreşler, baharevleri, yüzme havuzu, pazaryerleri, bilim merkezi, yeni parklar, Halk Kart dağıtımı, kültür gezileri ile halkımıza hizmet vermeye devam edecğiz.
Ortaya koyduğumuz bu çaba, özveri kentlerimizin bize duyduğu acil ihtiyaçtan, halkımızın beklentisinden ve de yeni bir kent yaşamına kavuşmanın artık dayanılmaz isteminden kaynaklanmaktadır. İnanıyorum ki, biz Atatürkçüler ve sosyal demokratlar çok başarılı işlere imza atacağız ve Çankaya’da yarattığımız değerler ve hizmet anlayışı ülkemizin her köşesinde karşılık bulacaktır. Partimizin aldığı her belediye kendi alanında örnek olacaktır ve biz ülkemiz kentlerini her alanda yeniden yapılandıracağız, talanın ve yağmanın yok ettiği bütün değerleri yeniden üreteceğiz.
Alper Taşdelen
Çankaya Belediye Başkanı
