Türkiye siyasal hayatında seçimlere, referandumlara damgasını vuran sloganlar, örgütlenmeler ve kampanya stratejileri olmuştur. Son dönemde AK Parti için bir tür yenilgi kabul edilecek, onun güvenini sarsacak ve kazanmayacağını bir biçimde sergileyecek en temel süreç 16 Nisan referandumunda yaşandı. O nedenle muhalefet açısından 16 Nisan’ı çok ama çok iyi analiz etmek, oradan teknik ve stratejik noktaları bulmak ve kullanmak bu yerel seçimlerin kaderini belirleyecektir.
16 Nisan’ın referandum olduğu için partilerin ve adayların yarışmadığı bir süreç olduğu iddia edilebilir. Bu kısmen de gerçektir. Ancak her partinin de taraf olduğunu görmek gerekmektedir. Peki 16 Nisan’da bütün büyük kentlerde hayır çıkmasını sağlayan unsurlar nelerdir?
1- İktidar ve de müttefikleri karşısında hiçbir parti tek başına sahaya çıkmadı.
2- Liderler miting yapmak yerine yüz yüze görüştüler ve büyük toplantılarda tezlerini işlediler.
3- İktidar partisinin bütün çabasına rağmen kimse bir çatışma zeminine çekilemedi.
4- Bütün yurttaşlar ülkenin geleceği konusunda sorumluluk aldı ve aktif birer yurttaş olarak propaganda faaliyetine girdi.
5- Parti ayrımları büyük ölçüde ortadan kalktı; temel hassasiyetler ve ortak savunular, değerler öne çıktı.
6- Liderlerin sürekli olarak birbirleriyle atıştığı bir siyasal süreç yaşanmadı. Özellikle sayın Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte gelen bütün eleştirileri görmezden gelmesi, onlara cevap vermemesi ve kendi tezlerini anlatması Cumhurbaşkanı Erdoğan için iyi bir imkan yaratmadı.
7- Mesele herkesin meselesi haline getirildi ve ilk defa sivil toplum örgütleri çok ciddi bir iletişim ağı ve karşı propagandayla süreci domine etti..
8- 16 Nisan yurttaşların, partilerin karşıtlıklar yerine kendi tezlerini en çok işledikleri dönem oldu.
9- Tarihsel gerilimler iktidar partisi tarafından sürekli gündeme getirildi ve eski siyasal süreçlere ilişkin eleştirilere karşı “Hayır Bloku” geleceğe ilişkin tezlerini işledi.
10- Her türlü olumsuz duruma karşı gerçek ve kapsamlı demokratik bir yurttaşlık dayanışması ile ülkenin bütün büyük kentlerinde “Hayır” önde çıktı.
Şimdi iktidar partisinin en çok çekindiği durum 16 Nisan’daki gibi bir sürecin yaşanmasıdır. Eğer muhalefet 16 Nisan’daki gibi bir stratejiyi işletebilirse AK Parti büyük kentleri bu seçimde kaybedecektir. Bunun içinde ülke gündemi değil, kent gündemini esas alan ve bütün yurttaşları seferber ederek nasıl bir kentte yaşamayı istediklerini anlatarak bu seçim sürecinde gündem belirlenebilir. Kızmadan, ayrışmadan, bölünmeden, cevap vermeden sadece ve sadece kendi tezlerini anlatanlar bu seçimlerde de büyük başarı elde edeceklerdir. İktidar toplumun sinir uçlarına dokunmayı sürdürecektir. Buna karşın engin bir hoşgörüyle ve bütün yaşananların kısa süre içinde atlatılacağı var sayılarak davranılması iktidarın ezberini bozacaktır.
CHP liderinden bütün adaylara, hiç kimsenin AK Parti ve kurmaylarına cevap vermemesi karşı stratejiyi işlevsizleştirecektir. Mesele 16 Nisan ruhunu çok iyi anlamaktan ve onu uygulamaktan geçmektedir.
