Cumartesi, Nisan 20, 2024

Ali Haydar Fırat yazdı | Yeni düzen yeni siyaset

Bütün itirazlara, eleştirilere ve karşı çıkışlara rağmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe girmiştir. Ancak temel mesele Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin gerçekten bir sistem mi yoksa bir rejim mi olduğu gerçeğinde saklıdır. Çünkü sistem benzer kurum ve kurallar içinde ve ana paradigmaya bağlı kalarak kısmi bir değişimi ifade eder. Rejim ise çok daha radikal bir kırılmayı, kopmayı ve yeni bir düzenin inşasını anlatır.

AKP sözcülerinin ısrarla sistem demelerini, gelebilecek eleştirilerin önünü kesmeye dönük olarak okumak gerekmektedir. Ancak yaşanılan süreç ve içine gireceğimiz yeni dönem bir sistem değişikliğinden çok bir rejim değişikliğini gündeme getirmektedir. Kuşkusuz bu değişimin kurum ve kuralları yeni oluşturulmaktadır ve teknik, yasal/anayasal detayları henüz tam netleşmiş değil. Ancak geride bıraktığımız 16 yıl ve son dönem AKP’nin söylem ve uygulamaları artık yeni bir düzenin kurulmakta olduğunu göstermektedir.

AKP yaşamın bütün alanlarını hedef alan bir siyaset üretmiştir, üretmektedir ve bunun sonucunda her alanda bir hegemonya kurmaktadır. Bazı alanlarda henüz istenilen hegemonyanın kurulamayışı zamana ilişkin bir durumdur. Dolayısıyla hep söyleye geldiğimiz temel sav şudur; AKP normal bir siyasal parti değildir ve kendinden önceki sağ/milliyetçi/muhafazakar partilerden çok farklı ve dönüştürücü misyona sahip bir harekettir. Kafasındaki toplum tasarımını yaşama geçiren ve kendisine uygun sosyolojiyi inşa eden ve bu sosyolojiyi kemikleştiren bir parti olarak % 50’nin üstündeki bir kitleyi her defasında bir arada tutmakta, seferber etmekte ve iktidarını sürdürmektedir. Kurucu dönem tek parti CHP’sinden sonra toplumu bir bütün olarak tasarlamayı hedef alan tek siyasi parti AKP’dir. O nedenle aslında AKP bir anlamıyla tarihsel bir hesaplaşmanın siyasal, ideolojik, toplumsal bakiyesidir ve o bakiye bugün geniş kesimlerle kurduğu ilişkilerle, ürettiği ağlarla başka bir toplum modeli ve o modele uygun bir düzeni yaşama geçirmektedir. Bu gerçekliği görmeyen bir siyasetin bugün artık Türkiye’de bir anlamı, önemi ve karşılığı olmayacaktır.

AKP’nin yaptığını salt cumhuriyetle hesaplaşmaya indirgemek sağlıklı bir analiz değildir. O nedenle salt cumhuriyet savunusu üzerine kurulu bir siyasetin de karşılığı olmayacaktır. Bugün artık içinde bulunulan süreç, yaşadığımız gelişmeler şunu önümüze koymaktadır; AKP bu ülkeyi her alanda yeniden inşa etmektedir. Bu inşa süreci farklı alanlarda çok ciddi olumsuzluklar ve çatışmalar, çelişkiler üretecektir, üretmektedir. Mesele bunları doğru okumak, doğru değerlendirmek ve doğru siyaset üretmekten geçmektedir. Kendi medyası, kendi bürokrasisi, kendi enstitüleri, üniversiteleri, araştırma şirketleri ve daha nice kurumlarıyla AKP, devleti elbette ki kendi istemi doğrultusunda şekillendirecektir, bunu da yapmaktadır. Bütün bunlara enerji sağlayan ise arka plandaki paradigmasıdır. O yüzden iktidara yaklaşımı bundan önceki siyasal partilerden ve aktörlerden farklıdır.

AKP için iktidar salt ve mevcut siyasi aktörlerin sandığı gibi kısa erimli yönetsel bir süreç değildir. AKP siyaseti bütün alanlardaki iktidarı ele geçiren, üreten bir “iktidar gözü”ne sahip bulunmaktadır. O nedenle AKP karşıtlarının AKP’yi ve onun seçmenini küçümseyici tavrı, yaklaşımı, kavramsallaştırmaları sadece AKP’yi güçlendirmektedir. Görülmektedir ki, AKP karşıtı siyaset AKP’yi ve şekillendirdiği toplumsal alanı yeterince görememiş, okuyamamış ve çözümleyememiştir. Bu tavrı şimdi yeni düzende de görmekteyiz. İşin teknik bilgisine, tarihsel arka planına ve gelecek tasarımına hakim olmadan sığ bir karşıt siyasi eleştiriyle bu dönüşümü yorumlamak mümkün olmamaktadır. AKP’nin işi bu yüzden kolay. Çünkü kendisine karşıt olan siyaset onun ne yaptığını ya da yapmak istediğini görmemekte, büyüklüğünü anlamamakta ve dönüştürücü gücünü fark edememektedir. Solun geleneksel olarak kurduğu ikili karşıtlıkların artık bir anlamı bulunmamaktadır. O nedenle eski tarz siyasi söylemlerden kurtulup yeni gerçekliğin en iyi biçimde analizi zorunludur. Bunun yolu da bir taraftan yeni düzenin bütün bilgisine sahip olmak, diğer taraftan yeni bir kurucu paradigma ve onun kurumlarını inşa edecek bir siyaseti ortaya koymaktır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER