Perşembe, Nisan 25, 2024

Ali Haydar Fırat yazdı | Türk Modernleşmesinin Büyük Sınavı 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inşa etmekte epey yol aldığı yeni bir ülke ve toplum modeline karşı şuana kadar ki en güçlü direnişe tanıklık ediyoruz. Üstelik bu güçlü direniş AKP’nin en yıprandığı dönemde sahne almaktadır. Sosyal demokrat, sosyalist, Müslüman, merkez sağ, liberal geniş bir kesim modernleşmenin ve onun programatik somutluğunu ifade eden Cumhuriyetin kazanımları üzerinde bir araya gelmiş bulunuyorlar. Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu’nun buluştuğu yer; demokrasi, özgürlükler ve temel haklar alanındaki savunma hattını belirlemektedir. Farklı politik tasarımlara sahip bu parti ve aktörler Türkiye’nin demokratik birikimini ayağa kaldırmaya çalışmaktadırlar. Buradaki temel sorun ise bu büyük iddiayı anlatan sloganın, sözün henüz bulunamamış olmasıdır. Çünkü bu söz ve slogan bulunmadan geniş kitlelerin nasıl bir siyasal tasarımı oylayacağı meçhul kalacaktır. Diğer taraftan kitlelerin seferber edilmesi noktasındaki motivasyonu eksik bırakacaktır. Kalan kısa sürede böyle bir sözün bulunup bulunmayacağına tanıklık edeceğiz. Ancak AKP karşısında ortaya çıkan bu dağınık ama güçlü muhalefetin ilk hedefi seçimleri ikinci tura bırakmak ve meclis çoğunluğunu elde etmektir. Bu partilerin aktörleri seçimlerin ikinci tura kalması ve meclis çoğunluğunun muhalefete geçmesi durumunda AKP’nin çözüleceğini ifade etmektedirler. İkinci turun kısa süre içinde yapılması elbette ki bu dağılmayı mümkün kılmamaktadır. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan için seçimlerin ikinci tura kalması büyünün bozulmasıdır ve bir tür yenilgidir. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün gücüyle seçimi ilk turda bitirmek için çalışacaktır. Bütün bu hesapları aşan bir durum ile karşı karşıyayız. Ülkedeki demokrasi birikiminin bu denli güçlü ve birlikte hareket etme kapasitesinin olduğunu AKP dahil kimse hesaplamamıştı. Adayların imza toplaması için ortaya çıkan dayanışma bunun son göstergesidir. Ortaya çıkan bu tablo, moral ve motivasyon aslında kitlelerin nasıl bir siyasal talep ekseninde buluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu talep henüz bir parti ve bir aktörde somutlaşmamıştır. Ancak er ya da geç bu su akacağı yatağı bulacaktır. Modernleşmenin imkanlarını gören, yaşayan geniş kesimlerin AKP’nin giderek ekonomik, diplomatik, sosyal ve siyasal olarak bundan koptuğuna dair düşünüşü onu güçlü bir biçimde mobilize etmektedir. Adayların açıklanmasından sonra bütün devlet imkanları, medya gücü elinde olmasına rağmen AKP’nin algı üstünlüğünü giderek muhalif aktörlere kaybetmesi bu sürecin nasıl ilerleyeceğini de ortaya koymaktadır. Dolayısıyla muhalefet açısından güçlü, haklı ve olumlu bir hal ve gidiş söz konusu.  

İkinci tura kalması en muhtemel aday olan Muharrem İnce’nin bir haftalık performansı büyük takdir toplamaktadır. Ancak ciddi bir lojistik desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Hala temel slogan tespit edilememiş gibi bir manzara var ve çok farklı sloganlar dolaşımda. Bunun önünü hızlı bir biçimde kesmek, ikinci tura güçlü bir oy oranıyla girmek ve sonrasında ise modernleşmenin birikimini örgütleyip seçimi kazanmak bugün atılan her adımla yakından ilgilidir.  

İşaret edilmesi gereken önemli bir husus ise, AKP dışındaki aktörlerin hepsinin seküler, modern kitleye dönük çalışmasıdır. CHP’nin hinterlandında yapılacak bu çalışma farkında olarak ya da olmayarak dar bir kitlenin daha da politikleştirilmesinden öte bir sonuç üretmeyecektir. O nedenle bütün adayların ilk turda kendi hedef kitlelerine yoğunlaşması, konsolidasyon çabası büyük önem taşımaktadır.  

Seçimler demokratik, özgürlükçü modernleşme ile otoriter kalkınma söylemleri arasında yapılacaktır. O nedenle seçim sonuçları modernleşme serüvenimizin yeni hattının yönünü de belirleyici bir nitelikte olacaktır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER