Aladağ yurt yangını davası başladı. Duruşma salonuna aile ve avukatların dışında kimse alınmadı. Sanıklardan beşini avukatları davadan çekildi, yurt müdürü suçu çocuklara attı. Mağdur ailelerinin ve yangından yaralı olarak kurtulan çocukların ifadeleri yangın çıkış kapısının kapalı olduğu gerçeğini ortaya sererken davada kamu kurumlarıyla cemaatin bağı da ortaya çıktı. Aileler kendilerini yurda yönlendirenin ilçe milli eğitim müdürü olduğunu ifade ederek yurt görevlilerinin yanı sıra ilçe milli eğitim müdüründen de şikayetçi oldu. Dava 17 Temmuz’a ertelendi, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma çıkışı Süleymancılar ailelere ve davayı takip eden Halkevleri ve Sosyal Haklar Derneği üyelerine saldırdı Adana Aladağ’da 29 Kasım 2016’da Süleymancılara ait bir kız yurdunda yangın çıkmış, yangın merdiveninin kilitli olması, yangın güvenliğinin alınmayışı sonucunda 11’i kız çocuğu olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmişti. Yurt müdürü ve dernek yöneticileri yargılandığı dava başladı. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin küçük olması nedeniyle mahkeme Adana Ticaret Odası’na alındı. Duruşma salonu küçük olduğu için dava taşınsa da salona aile ve avukatlar haricinde kimse alınmadı. Davaya müdahil olmak isteyen demokratik kitle örgütü temsilcileri içeri alınmayınca dava boyunca kapıda bekleme kararı aldı. Yaralanan ve hayatını kaybeden çocuklardan 11’i şikayetini hala sürdürdükleri için davaya geldi. Çocukların yanı sıra CHP’li vekiller de davada hazır bulundu. Sendika.Org’da yer alan habere göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı duruşmaya katılmadı. Duruşmada iddianame özetinin okunmasının ardından Müşteki vekilleri, sanık müdafileri açısından menfaat çatışması iddialarını açıklamaya başladılar. Müşteki vekilleri “Menfaat çatışması giderilmeden sanıkların sorgusuna geçilmesi, kendileri adına mağduriyet yaratacaktır” dedi. Sanık avukatlarının sanıkları blok halinde savunma taleplerine itiraz edildi. Müşteki ve mağdur vekillerinin beyanları üzerine Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un müdafii Avukat Ahmet Gökçen vekillikten çekildi. Gökçen’in yanı sıra  Mahir kılıç, Ramazan Dede, Ramazan Keleş, Mustafa Öztaş’ın avukatları da davadan çekildi. Duruşma, Ticaret Odası konferans salonunda yapıldığı için SEGBİS kullanılamadı, kamera kaydı yapıldı. Sanıklar söz alarak savunmalarını yapmaya başladı. Yurt müdürü “Yangın iç tesisattan değil, ana panodan çıktı. Yangın tatbikatı yapılmadı. Yangın merdiveni kapıları açıktı ve kolları üzerindeydi. Çocuklar oynarken düşürmüşlerdir” dedi. Sanıklar yangında kusurlarının olmadığını, itfaiyenin yetersiz araç gereç ve personel ile müdahalede yetersiz kalmasından dolayı ölümlerin yaşandığını iddia etti. Mahkeme başkanının ısrarla reddetmesine rağmen, sanık müdafileri itfaiyenin “sepetli merdiveni” olup olmadığını sordular. Sanıkların tamamı sorumluluğu itfaiyeye atmaya çalıştı. Mağdur vekillerinin doğrudan sorgusu sırasında sanık müdafileri tarafından söz kesilerek müdahale edildi. Duruşmada mağdur çocuklar da yurt yangınına dair açıklamalarda bulundu.  Mağdur çocuklardan biri, yangın merdiveninin plastik ve sürekli kilitli olduğunu söyledi ve Yurt Müdürü Cuma Ali Genç’in söylediklerini yalanladı. Yangın anında kapının yine kapalı olduğunu söyleyen çocuk, “Bir kez daha denedim ama açılmadı” dedi. İki yıl yurtta kaldığını da ekleyen çocuk “Yurtta günde 1,5, 2 saat din dersi görüyorduk” dedi. Bir başka mağdur çocuk da yangın merdivenine açılan kapının kilitli olduğunu söyledi. Kapının kilitli olmasından dolayı aşağı atladıklarını söyleyen çocuk, olay sırasında çevresinde yangın tüplerinin de olmadığını belirtti. Topbaş, herhangi bir yangın tatbikatına da katılmadıklarını ekledi. Olay sırasında camdan atlayarak kurtulan bir başka öğrenci yangın merdiveninin hep kilitli olduğunu bildiklerinden dolayı camdan atladığını söyledi.
Editör: TE Bilisim