Perşembe, Mart 28, 2024

Akşener: Perinçek, ‘Müslümanım’ diye gezen Erdoğan’ı da, ‘Türk Milliyetçisiyim’ diye gezen Bahçeli’yi de esir almış

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında “Çin Merkez Komitesi Türkiye Komiseri, namı diğer “Kısmen İktidar”, Sayın Cinping Perinçek, Müslümanım’ diye diye gezen Sayın Erdoğan’ı da, ‘Türk Milliyetçisiyim’ diye diye gezen Sayın Bahçeli’yi de, nasıl olduysa esir almış.” dedi.

Akşener’in konuşmasından satır başları:

Türkiye, vatandaşlarının refah içerisinde yaşatmaya muktedir bir ülkedir. Parası vardır, kaynakları vardır.İktidardan beklentimiz, ülkenin kaynaklarını, vatandaşımızın sağlığı, huzuru ve refahı için kullanmasıdır. Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, Halk Bankası tarafından kullandırılan kredilerde, yılın ilk 6 ayında yapılması gereken ödemelerin öteleneceğini duyurdu.

Aylardır ısrarla takip ettiğimiz, esnafımızın şikayetçi olduğu bu konuda, atılan adımı, doğru buluyoruz. Bu adım doğru olmasına doğru, ama maalesef yetersiz. Geçtiğimiz 14 Aralık’ta bir basın açıklaması yapmış ve iktidardan, esnaf ve sanatkarlarımızın desteklenmesi için, bir dizi talepte bulunmuştuk. Demiştik ki; ‘Mart 2020’den sonra alınan kredilerin, geri ödeme süreleri bir yıl uzatılsın, bu nedenle doğacak faizi de Hazine karşılasın.’

Bu talebimizde ısrarlıyız. Biz diyoruz ki; ötelenecek krediler Halk Bankası ile sınırlandırılmasın. Erteleme süresi 6 ay yerine, 1 yıl olsun. Ayrıca ötelemeden kaynaklanacak faiz yükü, bankalarla yapılacak bir anlaşma çerçevesinde, Hazine tarafından karşılansın. Yalnız burada, dikkatinizi çekmek istediğim ilginç bir durum var. Esnafımızın kredi borçlarını erteleme kararı aldığına göre, Sayın Erdoğan, piyasa şartlarını biliyor olmalı, değil mi? Ancak nedense, bu karara rağmen, çıktı dedi ki; ‘Bazı dostlar diyorlar ki, dükkanlar kapanıyor, şirketler kapanıyor. Kapanan falan yok, her şey ortada.’

Aynen böyle dedi… E, ben de şimdi doğal olarak, kendisine sormak istiyorum: Eğer işler yolundaysa, ve her şey de ortadaysa, kredi taksitlerini neden öteliyorsun? Yok eğer esnaf zordaysa, ve ödemelerini öteliyorsan, o halde nasıl oluyor da, işler tıkırında diyorsun? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Sayın Erdoğan?

2020 yılında, 40 binin üzerinde gerçek kişi işletmesi ve şirket kapandı. Kaldı ki, resmi kapanma işlemi zaman aldığı için, fiilen kapanan işletme sayısı, maalesef bunun çok üzerinde. Ayrıca, kriz dönemlerinde kurulan şirket sayısının artması, kimseyi yanıltmasın. Böyle dönemlerde, borçlarını ödeyemediği için, birçok firmanın kredibilitesi bozulur.O nedenle firmalar, iş yapabilmek ve bazı yükümlülüklerden kaçınmak için, çareyi yeni şirket kurmakta bulurlar.

Sayın Erdoğan’a şiddetle tavsiye ediyorum; tespitlerini sağlam analizlere dayandır. Danışmanlarının kulağına üfledikleriyle, milletimizin huzuruna çıkıp, yalan yanlış konuşma. Veriler ortadayken, ‘Kapanan işletme yok.’ demek en hafif tabiriyle ciddiyetsizliktir.

Çaresizlikten kurulan şirketlere bakıp, ‘İşler tıkırında.’ demekse, düpedüz cehalettir. Dahası var. Eylül sonu itibarıyla, istihdamımız 896 bin kişi azaldı. Geniş tanımlı işsizlik ise, 10 milyon 600 bin kişiye ulaştı.

Sayın Erdoğan; madem bu kadar iş imkânı var, Madem yeni yeni şirketler kuruluyor, Madem ekonomi şaha kalktı gidiyor, E o zaman, neden istihdam sürekli azalıyor?

Sayın Erdoğan ekonomi şaha kalktı gidiyor, istihdam sürekli azalıyor? Sen git bunları danışmanlarına sor. Senin keyfin yerinde olabilir milletin değil. Saray duvarlarından milletimizin sesini duymuyorsun, İyi Parti milletvekillerini dinle.

Sayın Erdoğan; ben sana daha en başından, sarayın sakıncalarını söyledim. ‘Saray insanı milletinden koparır, gerçeklerden koparır, başka bir sanal evrene hapseder.’ dedim. Sense gittin, sarayın üstüne bir de ucube sistem kondurdun. Haksız mıymışım? Dün ‘Milletin adamıyım’ diyerek gezerken,Bugün o saray yüzünden, firmalar ardı ardına kapanırken, ‘İşler tıkırında’ deyip, ‘vatandaşa keyif çayı fırlatan adam’ oldun Sayın Erdoğan! Sen hayal aleminde yaşarken, ben, çarşıda, pazarda, esnafımızı dinliyorum.

Sen sarayında sefa sürerken, ben işsiz gençlerimizi dinliyorum. Seni uyaran dostların az bile söylemiş.Sadece esnaf kepengini değil, vatandaş evde kombisini kapatıyor Sayın Erdoğan! Sen ne kadar uğraşırsan uğraş, artık mızrak çuvala sığmıyor. Sizin masallarınız hafif, Milletin gerçeği ise artık çok ağır Sayın Erdoğan!

Dünya Bankası verilerine göre, 344 milyar liralık kamu ihalesi olarak dünyada birinci olan inşaat şirketi vardı ya vergi sıralamasında en son sırada yer aldı.

Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Türkiye kaynakları olan büyük ülkedir. Yeter ki milletin hazinesi milletimize harcansın.

Sayın Erdoğan ve AK Parti bunu yapamaz ama biz yaparız. İnşallah ilk sandıkta milletimiz yetkiyi bize verecek.

Milletimiz bu gerçeği gördüğü için bizimle dertleşiyor. Memleketin dört bir yanında iş yerlerinde, mutfaklarda yangın var. Üç kuruş menfaat uğruna, kardeşini yüzüstü bırakan vicdansız bir iktidarla karşı karşı karşıyayız.

Çin Merkez Komitesi Türkiye Komiseri, namı diğer “Kısmen İktidar”, Sayın Cinping Perinçek, Müslümanım’ diye diye gezen Sayın Erdoğan’ı da, ‘Türk Milliyetçisiyim’ diye diye gezen Sayın Bahçeli’yi de, nasıl olduysa esir almış.

Çin’in, Türkistan’da, Uygur kardeşlerimize uyguladığı zulme, Avrupa’dan, Amerika’dan ses geliyor, ama Ankara’dan hala çıt çıkmıyor.

Bu Cumhur ittifakı gerçekten bir acayip…HDP binasında, Apo posteri bulunca şaşırıyorlar ama seçim zamanı mektubunu okutmaya gelince, dert etmiyorlar.

Yana yakıla, ‘HDP kapatılsın’ diyorlar ama, bunun için en ufak bir adım bile atmıyorlar.

Nitekim bunlara sorarsan, en büyük Türk, en has Müslüman kendileridir ama, ‘Müslüman Türküm’ dediği için, zulüm gören kardeşlerimizi duymuyor, iki laf edemiyorlar. Böyle cıvıklık, böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Yazıklar olsun. Ayrıca ortada bir de, Çin’le 2017 yılında yapılmış bir, ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ var. Bunu, Dışişleri Komisyonu gündemine almaya cesaret edebilecekler mi çok merak ediyorum. Buradan ilan ediyorum;Bunu yapacak kişi, kardeşlerimizin mezalimine imza atacak kişidir. Ve bunu bir utanç nişanı olarak, ömür boyu taşıyacaktır.

Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan, Bana zindan olur Maraş, Elbistan. İbni Sîna, Dedem Korkut, Alparslan, Susarsam, hakkını helâl etmesin.

İktidar ve ortakları sussa da, biz susmayacağız. ‘Müslüman Türküm’ diye haykıran kardeşlerimizi, yalnız bırakmayacağız. Her gün, her yerde, her fırsatta, duyana duymayana, Doğu Türkistan’daki insanlık dramını anlatacağız.

Pandemi sonrasına hazırlanan Dünya, yeni bir döneme giriyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gelişmeler, Rusya’daki gelişmeler, Çin’in dünya pazarında artan gücü, ve enerji alanında sürdürdüğü ekonomi-politiğiyle, dünya karmaşık bir döneme girerken, Türkiye’nin de hazırlıklı olması kritik öneme sahip. Devlet başkanlarıyla, üç gün sonra bozulan sığ dostlukların değil, Dost ülkelerin sayısını artırmanın peşinde olmalıyız. Bu bizi hem diplomatik açıdan güçlendirir, hem de dış ticarette, yeni imkânlar yaratır, yeni kapılar açar.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER