13 Şubat Perşembe günü gerçekleşen Genel Kurul Toplantısı'nda iktidara yönelik eleştirilerle gündeme gelen ve iktidar kanadında eleştiri yağmuruna tutulan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, AK Partili üst düzey bir isimle sürpriz bir görüşme gerçekleştirmişti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, Genel Kurul'da yaptıkları konuşmalar nedeniyle haklarında yurtdışı yasağı bulunan Orhan Turan'ı ziyaret etmişti.
Şubat ayında iktidarı eleştiren açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan, gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Turan, ziyareti X platformunda şu sözlerle duyurdu:
* AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Nihat Zeybekci ile bir araya geldik. Nazik ziyareti için teşekkür ederim.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Sayın Nihat Zeybekci ile bir araya geldik. Kendisine nazik ziyareti için teşekkür ederim.@ZeybekciNihat pic.twitter.com/g7ltd0UZPo
— Orhan TURAN (@_ORHANTURAN) April 29, 2025
AK Partili Zeybekci, TÜSİAD'a arka çıkmış: 'Gözaltı şık değildi'
Zeybekci ziyaret sonrası Ekonomim'in sorularını yanıtladı. Zeybekci, TÜSİAD ziyaretini, TÜSİAD'ı hedef alan açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la istişare etmeden gerçekleştirdiğini söyledi.
Zeybekci, "Ekonomi Bakanlığım zamanında bizim sanayicimiz, ihracatçımız, iş dünyamızın temsilcileri dünyayı rahat dolaşsın, Avrupa’ya rahat seyahat etsin diye AK Parti hükümetinin o yeşil pasaportu veren bakanıyım ben. TÜSİAD Başkanı'nın mevcutlu bir şekilde ifadeye götürülmesi şık değildir" dedi.
'TÜSİAD Başkanı'nı bu karardan sonra arayan ilk insanım'
Bunun kişisel görüşü olduğunu ve her yerde de dile getirdiğini belirten Zeybekci, "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak burada oturmanın sorumluluğu ile de konuşuyorum. Ama bu benim partimi değil sadece beni bağlar. TÜSİAD Başkanı'na bir şekilde haber verirsiniz, ‘falanca gün şu saatte sizi şurada bekliyoruz, gelir misiniz‘ dersiniz o da gelir ifade verir. Artı bu ülkede binlerce insanı istihdam eden, milyarlarca dolarlık iş yapan, sektöründe ilk üçte beşte yer alan birine yurtdışı çıkış yasağı koyduğunuz zaman yargının kararıdır eyvallah, yargının kararıdır uygulanmalıdır.
Polisi, gümrük memuru da bunu uygulamakla görevli midir, evet görevlidir. Ama bu kararı ben o pasaportları veren bir bakan olarak kabullenmiyorum. Kabul edemiyorum. TÜSİAD Başkanı'nın yurtdışına kaçmasının engellenmesi gibi bir kaygının yaşanmasını normal bulmuyorum. Onun için TÜSİAD Başkanı'nı bu karardan sonra da telefonla ilk arayan insanım. Sonra da geçtiğimiz hafta benim çok yakın bir arkadaşımın önemli bir ameliyatı vardı, iki gün İstanbul’da onun başındaydım. Onunla ilgilenirken vaktim de vardı 'Neredesin başkanım', 'buradayım'... Spontan gelişen bir ziyarettir, iyi ki bu ziyareti yapmışım, gerekçesi bu" ifadesini kullandı.
Zeybekci sorulara şu yanıtları verdi:
- Peki TÜSİAD’ın yaptığı eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yargı başta olmak üzere pek çok konuda eleştirileri vardı.
-Yargı dememek lazım belki dil sürçmesi olmuştur. Belki TÜSİAD Başkanı hukukun veyahut adaletin hızlı işlemesi ile ilgili adaletin kayıtsız şartsız üstünlüğü ile ilgili bazı dilek ve temennileri olduysa bunu doğru bulurum. Herkeste her zaman bunu söyleyebilmeli zaten. Ama yargının siyasallaşması diye bir noktaya girerseniz o yanlış olur. Onu hiçbir dönemde hiçbir siyasetçinin de yapmaması gerekir; öyle hissetse bile bunu dillendirmemesi gerekir ki temenni ve dilek olarak da yargının bu ithamlardan arınması gerekir zaten.
- TÜSİAD sınırları aştı mı sizce?
Ben onu söylemem, ben Türkiye’de insanların belirli kurallar içerisinde her şeyi söyleyebilmesi gerektiğine inanırım. Her şeyi söyleyebilmeli, her şeyi konuşabilmeli insanlar. Ama şunu söylersen de tabi, ‘Yargı siyasallaşmıştır, aldığı kararlar siyasidir’ dersen onun bir sonucu olur.
- Sizin ziyaretiniz TÜSİAD’da nasıl karşılandı, bir rahatlama hissettiniz mi?
Biz zaten geçen sene bu günlerde TÜSİAD’la çok muhteşem bir çalışma yaptık. Biz aralık ayında, martta, nisanda üç defa çok önemli bir çalışma yaptık saatlerce, hatta günlerce. Sonra o çalışmaları toparladık, geldik burada tekrar düzenledik.
Eleştirileriniz ne, çözüm önerileriniz neler, eksiler artılar nedir, yanlışlar ne, önümüzdeki dönemle ilgili gerek Meclise sunulacak, gerekse iktidarın çalışmalarında dikkate alınacak temennileriniz nelerdir?Biz bu çalışmayı 28 civarında sivil toplum kuruluşu ile yaptık. Ama şunu itiraf edeyim, en kaliteli, 'efradını cami ağyarını mani' dediğimiz çalışmayı ben TÜSİAD’tan aldım.
Ne olmuştu?
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD), 13 Şubat Perşembe günü gerçekleşen Genel Kurul Toplantısı'ndaki iktidara yönelik eleştirilerin yapıldığı açıklamalar gündemin bir numaralı başlığı haline geldi. “Politik hayatta olağanüstü olaylar” başlıklı sunumda son zamanlarda gazeteciler, iş insanları ve politikacılara yönelik baskılar ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen teğmenlere yer verildi.
TÜSİAD’ın Olağan Genel Kurulunda konuşan Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, Kartalkaya’da 36'sı çocuk 78 kişinin öldüğü yangın faciasından siyasi tutuklamalara, ordu içindeki ihraçlardan gazetecilerin hedef alınmasına kadar pek çok konuya değindi.
Aras, "Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir. Bu olay yakın tarihte olduğu için henüz yüreklerimizde" dedi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” değerlendirmesinde bulundu.
İktidar kanadı TÜSİAD'ı topa tuttu
TÜSİAD'ın 'sistem çökmüştür' görüşünün savunulduğu açıklamaları iktidar kanadında üyük rahatsızlık yarattı. Ekonomi ve siyaset dünyasını dalgalandıran açıklamalara iktidar kanadından ilk yanıt Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi. Ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, TÜSİAD'a 'kendisini siyasetin üzerinde gören hiçbir girişime izin vermeyiz' sözlerini sarf ederek TÜSİAD'ı 'geçmişiyle yüzleşmeye' davet etti.
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala da 'vesayet artıkları' nitelemesinde bulunurken pekçok AK Partili isim ve bürokrat sert eleştirilerde bulundu.
TÜSİAD'a soruşturma başlatıldı
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aras hakkında 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma' suçlamalarından soruşturma başlattı.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Suçlamaları kabul etmiyoruz
Tüm bu gelişmeler gündemin en çok konuşulan başlığı arasında yer alırken TÜSİAD yönetiminin yeni bir açıklama yapacağı ifade edildi.
Turan, açıklamaların tepkiyle karşılanmasına ilişkin "Herkesin bildiği ve konuştuğu konular TÜSİAD tarafından da gündeme getirildi" diye konuştu.
Suçlamaları kabul etmediklerini ifade eden Turan, yanlış anlamaları da gidermek amacıyla 1-2 gün içinde kapsamlı bir açıklama daha yapacaklarını söyleyerek "Yapacağımız açıklama üzerinde çalışıyoruz. Bize dönük, ‘Adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasını da kabul etmiyoruz" dedi.
Erdoğan yanıt vermişti
Erdoğan, TÜSİAD yönetiminin eleştirilerine partisinin bugünkü (19 Şubat Çarşamba günü) grup toplantısında yanıt vermişti. "TÜSİAD'ın açıklaması haddini aştı" diyen Erdoğan TÜSİAD yönetimine, "İş adamı derneğiyseniz iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak devletin kurumlarını provoke etmeyecek yargıyı baskı altına almaya kalkışmayacaksınız" sözleriyle yanıt vermişti.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önce Ömer Aras, hakkında ''adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma'' suçlamalarından soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık19 Şubat Çarşamba günü, aynı soruşturmaya TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan'ı da dahil etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan'ın polis tarafından adliyeye getirilmesi talimatını vermişti. Aras ile Turhan'ın adliyede hazır bulundurulması için Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne talimat verildiğini bildirilmişti.
Ardından, haklarında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Turan ve Aras, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe ’yurt dışına çıkış yasağı’ şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, "Yurt dışı ile ilgili yoğun ihracat yapmaktayım, 80'e yakın ülkeye ihracat yapmaktayız, Ticaret Bakanımız ile yurt dışına gidiyorum, Mart ve Nisan ayında Çin ve Amerika seyahatlerimiz olacaktır" derken, TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, bir bankanın yönetim kurulu üyesi olduğunu hatırlatarak "Bankanın başında olduğum için yurt dışı ile temaslarım oldukça yoğundur, başta Katar olmak üzere birçok ülkeye gidiyorum, bankamızda 15 bin kişi çalışmaktadır. Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz, yurt dışı çıkış yasağının tarafıma uygulanmamasını arz ederim" ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Ardından, 7 Mart Cuma günü Turan ve Aras hakkında, "Basın yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
10 mart Pazartesi günü deOrhan Turan ve Ömer Arif Aras hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianame kabul edilmişti.
Turan ve Aras 20 Mayıs Salı günü hakim karşısına çıkacak.