2011-2018 yılları arasında milletvekilliği yapan AK Partili Metin Külünk, 12 Punto'dan Özge Uzun'a konuştu.

'Erdoğan sosyolojisinin erdiğini' belirten Külünk, özellikle ekonomi alanında gerekli adımların atılmadığı taktirde 2025 yılında erken seçimin konuşulabileceğini söyledi.

Külünk, şunları dile getirdi:

*31 Mart'tan sonra sayın Erdoğan'ın sosyolojisi eriyor. Çünkü sokak artık, "Cumhurbaşkanımız çok iyi, etrafı çok kötü" cümlesini aştı. Doğrudan üzülerek ifade ediyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisini tartışıyor. 3-4 sene evvelki Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güveni dikine aşağı doğru iniyor.

Erdoğan, 31 Mart sonuçlarını merkeze koymalı

*Bunların hiçbirinden Sayın Erdoğan'ın haberi yok" bu kalktı ortadan. Bu belki uzun süre öncesinde bir gerçek olarak kabul edilebilirdi ama bugün artık hayatın her alanında, her filmin, haber hikayesinin başında bu kadar açık konuşuluyorsa Sayın Cumhurbaşkanımızın 31 Mart sandık sonuçlarını merkeze koymalı. 

*Aziz milletimiz sandıkta Sayın Cumhurbaşkanına o kadar açık bir mektup yazdı ve şunu dedi: "Biz yerel yönetimlerde ölçüsüz kuralsız modelden bıktık. Bunun din psikolojisi ve senin adının arkasına saklanarak yapılmasından bıktık. Sürekli karşımıza çıkan şu binayı, bu binayı yaptık sözlerinden bıktık. Siyasette de teşkilatların, senin isminin arkasına saklanarak, siyasetin halk için yapılmasından çıkıp, yerelde bir derebeylik inşa ederek, kamu üzerinden yaratılmış bir modelle çıkar ilişkisine dönüştürülmesi ve bulundukları noktada senin üzerinden despotizm üretilmesinden bıktık."

Mango'nun kurucusu İsak Andiç Ermay dağ gezisinde hayatını kaybetti Mango'nun kurucusu İsak Andiç Ermay dağ gezisinde hayatını kaybetti

'2025'te erken seçimi bu ülke konuşur'

*Bu yılın sonuna kadar, mutfağın rahatlamasına sebep olacak adımlar atılmasında gecikilirse, şehirlerdeki siyasetin derebeyi haline gelmiş, yaptığı yanına kar kalıyor psikolojisine dönüştürecek hesap verme ve sorma mekanizmasını harekete geçirmezse çok net söylüyorum 2025'te erken seçimi bu ülke konuşur. Çünkü sokak artık eleştirel boyuttan çıkıyor, içine düştüğü çaresizlik için çare aramada öfke boyutuna geliyor