Pazartesi, Aralık 4, 2023

AK Parti Kürt illerinde 3. yolu deneyecek

Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz, Ordu Ünye 78 Kuşağı mensubu 1980 Askeri darbenin mağduru, sanığı ve tanığı. Cezaevi sürecinden Kurtuluş Sosyalist Dergisi'nde çalıştı. BSP'nin (Birleşik Sosyalist Parti) ve ÖDP'nin (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) kuruluş çalışmalarında yer aldı, merkez yönetimlerinde bulundu. "Irak'ta Savaşa Hayır Platformu", "Küresel BAK" gibi sivil toplum inisiyatiflerinde çalıştı. Mart 2005'te Gencay Gürsoy, Nuray Mert, Tayfun Mater, Osman Kavala ile birlikte 150 imzalı barış bildirisini hazırladı. 10 Haziran 2005 tarihinde Gencay Gürsoy başkanlığında 10 imzacıyla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Barış Bildirisi sunan Heyette yer aldı. 2005 yılından itibaren esas olarak Kürt meselesinin nedenleri ve çözümü konusuna yoğunlaşan Tahmaz, kamuoyunda barışa adayan muhalif (aktivist) biri olarak tanınıyor. Türkiye Barış Meclisi’nin 2009-2015 yılları arasında sözcülüğü yaptı. 2016 kurulan Barış Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisi "Şemdinli'den Ankara'ya Kürt Sorunu" (2007), 31 siyaset ve akademisyenle yapılan söyleşirlerden derlenen "Kürt Sorununda Çözüm Önerileri" (2009) ve Türkçe dilbilimci, çevirmen, yazar ve barış aktivisti Necmiye Alpay ile birlikte hazırladığı "Barış Açısını Savunmak" (2015) isimli üç kitabı yayımlandı. BirGün, Gündem, haftalık BasHaber gazetelerinde ve IMP News internet sitesinde düzenli olarak yazdı ve çalıştı.Uzun süredir yazılarını www.hakantahmaz. com kendi sitesinde yazıyor

Suriye’de kuruluşunu teşvik ettiği Özgür Suriye Ordusu’nun elinde tutuğu yerlerin Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ’nin) eline geçmesine izin veren iktidar partisi, istediği an nefesini kesebileceği Hüda Par’ın da bu süreçte önünü açmayı deneyecektir.

Kürt illerinde Kürt seçmenin oyları, AK Parti ile Kürt siyasal hareketinin partileri arasında yüzde kırk, yüzde altmış gibi bir oranla dağılıyordu. Son dönem bu dağılımda ciddi değişim emareleri belirdi.

AK Parti seçmeni, partilerinin MHP ile kurduğu Türk-İslam sentezi ittifakı nedeniyle 2018 yılından itibaren partisinden uzaklaşma eğilimine girdi.

Bu seçmenin çok az bir kesimi HDP’ye giderken, bir kısmı son bir yıldır AKP’den ayrılanların kurduğu Gelecek Partisine ve daha çok da DEVA Partisine kaymaya başladı. Ama esas olarak CHP’ye ciddi katılımlar oldu.

Seçimlerin kaderini belirleyecek Kürt seçmenin kopuşunun ve muhalefete kayışının önüne geçmenin, AKP için ciddi bir sorun olduğu çok açık.

7 Haziran 2015 seçimlerinde de HDP’nin seçim barajını geçmesinde, Türkiye’yi sarsmasında Kürt seçmenin HDP’ye yönelmesinin büyük etkisi olmuştu.

Bunu farkında olan Ahmet Davutoğlu başbakanlıkta, 1 Kasım 2015 seçimi ve yeni çözüm süreci arayışı kapsamında, Kürt illerinde İnsani Yardım Vakfı, Mazlum Der gibi sivil toplum kurumlarının temsilcilerine, dini örgütlemelerin ve dini grupların ileri gelenlerine destek çağrısında bulunmuştu.

Başbakanlıkta kısa aralıklarla geniş katılımlı üç toplantı yapıldı. Hükümete yakın gazeteler ve televizyonlar bu bileşimi ve girişimi Kürt meselesindeki “akil insanlar” olarak sundular.

Dönemin hükümet yetkilileri de buna benzer açıklamalar yapıyordu. Ne de olsa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o zamanlar daha “Kürt sorunu yok, biz onu çözdük” açıklaması yapmamıştı.

Sonrasında, altı yıldır kamunun muslukları ve olanakları bu tür örgütlenmeler ve ilişkiler için sonuna kadar açıldı. Yeni birçok vakıf, dernek ve oluşumun kurulmasına bizzat hükümet ve yerel idareciler ön ayak oldu. Özellikle belediyelere atanan kayyımlar, iktidara yakın bu çevrelere ve örgütlenmelere kol kanat gerdiler.

Yeni sürecin pastasından en büyük payı alanların birisinin Hüda Par olduğu, bölgede yaygın bir kanaat ve bir gözlem. Bilindiği gibi Hüda Par, Cumhur İttifakı’nın bölgedeki resmi olmayan parçasıdır.

Geçtiğimiz günlerde iktidar partisi, bu ilişkileri daha da geliştirmek ve bölgede üçüncü yolun önünü açmak için Bitlis, Van, Siirt gibi farklı illerde bir takım girişimlerde bulundu, toplantılar yaptı.

Bölgede, muhalefet partilerine kaçma eğilimi içine girenlere, din eksenli yeni bir adres işaret edilmeye başlandı. Belediyelere atanan kayyımlarla ve açılan yeni kapılarla Hüda Par işaret edildi.

11-15 Ekim 2022 tarihlerinde Diyarbakır’da yapılan 7. Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ÜLEMA) toplantısını da bu kapsamda değerlendirmek gerekir.

HÜDA PAR SAHAYA SÜRÜLÜYOR

En başta dikkati çeken, Kürt illerinde birçok toplantı ve siyasal çalışmanın engellendiği bir dönemde, Hüda Par’ın siyasal geleneğine yakın isimlerin örgütlemesiyle, iki gün süren bir toplantının yapılmasıdır.

Toplantıya takip edebildiğim kadarıyla; Türkiye, Afganistan, Lübnan, Libya, Ürdün, Irak, Irak Kürdistan Bölgesi, Suriye, Rojava, İran ve Rojhılat (Doğu Kürdistan) ile diğer birçok ülkeden din âlimleri katıldı.

En dikkat çeken ve ilgi uyandıran üç isim ise Afganistan’daki Taliban hükumeti Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan oldu.

Yeni sürecin pastasından en büyük payı alanların birisinin Hüda Par olduğu, bölgede yaygın bir kanaat ve bir gözlem. Bilindiği gibi Hüda Par, Cumhur İttifakı’nın bölgedeki resmi olmayan parçasıdır.

İlk ikisi siyasi temsiliyetleri nedeniyle, Yusuf Kaplan ise konuşmasında Kürt konuşmacıların tanıtımında Kürdistan sözcüğünün kullanılmasına karşı çıkması nedeniyle ilgi ve tepki çekti.

Toplantıda Hüda Par’ın “bölgenin emniyet supabı, Müslümanların yüz akı” ilan edilmesi, iktidarın planını faş etti.

Kaplan, 2015 yılında köşesinde “devlet nasıl geçmişte PKK’ye karşı Hizbullah’ı desteklediyse bugün de HDP’ye karşı Hizbullah’ın yasal kolu olan Hüda Par’ı desteklemelidir” diye yazmıştı.

Suriye’de kuruluşunu teşvik ettiği Özgür Suriye Ordusu’nun elinde tutuğu yerlerin Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ’nin) eline geçmesine izin veren iktidar partisi, istediği an nefesini kesebileceği Hüda Par’ın da bu süreçte önünü açmayı deneyecektir. İktidar partisi, Hüda Par’ın sahada daha fazla görünmesinden medet umar hale düşmüş görünüyor.

AKP ve Hüda Par, Âlimler ve Medreseler Birliği toplantısının 18 maddeden oluşan sonuç bildirisinde de ifade edildiği gibi, “Kürtlerin seküler siyasal güçlerin elinden kurtarılması ve Kürt sorununun ümmetçi çözümü” konusunda hemfikirler.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz, Ordu Ünye 78 Kuşağı mensubu 1980 Askeri darbenin mağduru, sanığı ve tanığı. Cezaevi sürecinden Kurtuluş Sosyalist Dergisi'nde çalıştı. BSP'nin (Birleşik Sosyalist Parti) ve ÖDP'nin (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) kuruluş çalışmalarında yer aldı, merkez yönetimlerinde bulundu. "Irak'ta Savaşa Hayır Platformu", "Küresel BAK" gibi sivil toplum inisiyatiflerinde çalıştı. Mart 2005'te Gencay Gürsoy, Nuray Mert, Tayfun Mater, Osman Kavala ile birlikte 150 imzalı barış bildirisini hazırladı. 10 Haziran 2005 tarihinde Gencay Gürsoy başkanlığında 10 imzacıyla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Barış Bildirisi sunan Heyette yer aldı. 2005 yılından itibaren esas olarak Kürt meselesinin nedenleri ve çözümü konusuna yoğunlaşan Tahmaz, kamuoyunda barışa adayan muhalif (aktivist) biri olarak tanınıyor. Türkiye Barış Meclisi’nin 2009-2015 yılları arasında sözcülüğü yaptı. 2016 kurulan Barış Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisi "Şemdinli'den Ankara'ya Kürt Sorunu" (2007), 31 siyaset ve akademisyenle yapılan söyleşirlerden derlenen "Kürt Sorununda Çözüm Önerileri" (2009) ve Türkçe dilbilimci, çevirmen, yazar ve barış aktivisti Necmiye Alpay ile birlikte hazırladığı "Barış Açısını Savunmak" (2015) isimli üç kitabı yayımlandı. BirGün, Gündem, haftalık BasHaber gazetelerinde ve IMP News internet sitesinde düzenli olarak yazdı ve çalıştı.Uzun süredir yazılarını www.hakantahmaz. com kendi sitesinde yazıyor
spot_img
PolitiYol Telegram'da
PolitikYol.com Podcast

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI

%d blogcu bunu beğendi: