31 Mart yerel seçiminin ardından başlayan erken seçim tartışmaları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerle tokalaşması ve PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik çağrıları sonrası ikinci plana atılsa da siyaset arenasında en çok konuşulan konu başlıkları arasında.

CHP MYK'da gündem SGK, Suriye, CHP-MHP görüşmesi CHP MYK'da gündem SGK, Suriye, CHP-MHP görüşmesi

CHP içerisinde en çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın isimleri öne çıkarken Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, CHP içerisinde giderek daha belirgin hale gelen cumhurbaşkanı adaylığı rekabetine için gündeme gelen formüllere dikkat çekti.

Mansur Yavaş’ın artık aday olmak istediğini gizlemediğini belirten Tahincioğlu, Yavaş’ın öncelikli tercihinin CHP’nin adayı olarak seçime girmek olduğunu söyledi.

Tahincioğlu, “İmamoğlu’nun siyasi yasak almaması ve CHP yönetiminin değişmemesi durumunda CHP’nin adayı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Hedef, Yavaş’ın da içerisinde yer alabileceği bir formül üretmek” dedi.

'İktidarı en mutsuz edecek formül de bu olarak gösteriliyor'

Bu noktada Tahincioğlu, iktidarı en mutsuz edecek İmamoğlu-Yavaş formülüne işaret etti:

* CHP, parlamenter sisteme dönmeyi hedefliyor ancak bir restorasyon dönemi geçilmeden bu adımın atılmayacağı da ortada. Bu noktada Yavaş’ın başbakanlığa benzer icracı bir 'cumhurbaşkanı yardımcısı' formülüne sıcak bakabileceği umuluyor. Henüz olgunlaşmış düşünceler yok ama formüllerden biri, İmamoğlu ve Yavaş’ın CHP’nin seçimde aynı anda sahaya süreceği iki isim olması. İktidarı en mutsuz edecek formül de bu olarak gösteriliyor.

Tahincioğlu’nun T24′te yer alan kulis yazısı şöyle:

“Kulislerdeki bilgilere bakılırsa artık aday olma isteğini çok da gizlemeyen Yavaş’ın öncelikli tercihi CHP’nin adayı olarak seçime katılmak.

Bu nedenle İmamoğlu’na siyasi yasak gelip gelmeyeceğini en yakından izleyen isimlerden biri de Yavaş.

İmamoğlu’na siyasi yasak gelmemesi durumunda da Yavaş’ın son ana kadar kendisine CHP’den gelecek önerileri bekleyeceği konuşuluyor.

Ancak yine kulislerde konuşulanlara göre Yavaş, bu durumda mevcut CHP Genel Merkezi’nin tercihi olmayacağından neredeyse emin.

Bu nedenle CHP’deki liderlik mücadelesi, ulusalcı ve genel merkez yönetimine muhalif kanadın kurultay önerilerini yakından takip ediyor. Genel Başkan ve genel merkez yönetiminin değişmesi, Yavaş’ın adaylık ihtimalini de gündeme getirebilir.

Ancak İmamoğlu’nun mutlak etkili olduğu partide bu gelişmelerin yaşanması da çok kolay değil.

‘AKP’NİN EN ÇOK İSTEDİĞİ İHTİMAL’

Bu durumda Yavaş ne yapacak, adaylıkta ısrarcı olursa nasıl hareket edecek?

Ankara’da, MHP dışındaki sağ partilerin Yavaş’ın olası çatı adaylığına destek vermeye hazır oldukları konuşuluyor. Buna İYİ Parti de dahil.

Bu ihtimalin söz konusu olması, her koşulda aday olmak istemesi durumunda Yavaş’ın İmamoğlu’nun karşısına aday olarak çıkması da ihtimallerden biri.

AKP’nin en çok istediği ihtimal de bu…

İmamoğlu’na siyasi yasak konulmasından da fazla arzulanan bu ihtimalin gerçekleşmesi için de elinden geleni yapacağına kuşku yok…

Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı olur mu?
Erdoğan için adaylık kapısının açılabilmesi bir sorun başlığı… Ancak bu sorun aşılırsa Erdoğan’ın karşısına İmamoğlu ve Yavaş’ın birlikte çıkmasının, seçimin ikinci tura kalmadan bitmesini sağlayabileceği iktidar koridorlarında konuşuluyor.

Bu noktada CHP Genel Merkezi’nin ve İmamoğlu’nun tutumu belirleyici olacak…

İmamoğlu’nun siyasi yasak almaması ve CHP yönetiminin değişmemesi durumunda CHP’nin adayı olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Hedef, Yavaş’ın da içerisinde yer alabileceği bir formül üretmek.

CHP, parlamenter sisteme dönmeyi hedefliyor ancak bir restorasyon dönemi geçilmeden bu adımın atılmayacağı da ortada.

Bu noktada Yavaş’ın başbakanlığa benzer icracı bir “cumhurbaşkanı yardımcısı” formülüne sıcak bakabileceği umuluyor. Henüz olgunlaşmış düşünceler yok ama formüllerden biri, İmamoğlu ve Yavaş’ın CHP’nin seçimde aynı anda sahaya süreceği iki isim olması. İktidarı en mutsuz edecek formül de bu olarak gösteriliyor.

Ancak burada anahtar, Yavaş’ın böyle bir görevi kabul etmesi, adaylıktan bunun karşılığında vazgeçebilmesi…

Ankara’da hesaplar yapılmaya başlandı, kimse seçimin zamanında yapılacağını da düşünmüyor.”