Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, "Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapması, Türkiye'da siyaset gündemine oturdu.

Bu çağrının ardından DEM Partili 3 belediyeye kayyım atanması sonrası Bahçeli'nin bu çıkışının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberi olmadığı iddiaları ve iki isim arasındaki 'fikir ayrılığı' iddiası gündeme geldi.

Son olarak partisinin TBMM'deki grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıyı yineleyen Bahçeli "Terör örgütünün başı terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini söyleyecekse sözümün arkasındayım. Teklifimde de ısrarlıyım" sözlerini sarf etti.

Bahçeli'nin bu sözleri de çokça tartışılırken 43 ay sonra Öcalan ile gerçekleşen ilk görüşme, 3 ay verilen disiplin cezasıyla yeniden kesintiye uğramış oldu. İktidarın kayyım adımı ile beraber yeni sürecin ne yöne evrileceği merak edilirken, Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’dan “Devlet aklı söylediklerinin gereğini yapmıyor” çıkışı geldi.

İSİG, 2024 yılında hayatını kaybeden işçi sayısını açıkladı İSİG, 2024 yılında hayatını kaybeden işçi sayısını açıkladı

'Bu nasıl tutarsızlık?'

Mezopotamya Ajansı'na konuşan Mehmet Öcalan, “Devlet Bahçeli, ‘El uzattık’, ‘Gelsin Meclis’te konuşsun’ diyor ama Kürt kentlerine kayyım atanıyor. Bu nasıl tutarsızlık? 15 yıl görüşme için Başkan’ın yanına gidip geldim. Başkanı en iyi tanıyanlardan biriyim. Başkan hiçbir zaman meşru olmayan bir şeyi kabul etmez. Bunu biz de iyi biliyoruz, devlet de. 3 ay daha aile görüş yasağı verilmiş. Devlet aklı söylediklerinin gereğini yapmıyor. Biz devletin aklıselim adımlar atmasını bekliyoruz. Bunu yapmazlarsa Kürtler de Türkler de zarar görecek” dedi.

'Bunu kabul etmemizi kimse beklemesin'

43 ay sonra gerçekleşen görüşmeyi olumlu karşıladığını söyleyen Mehmet Öcalan, şunları söyledi:

*Yapılan son görüşmeyi olumlu bulsak da tecrit halen devam ediyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Başkan da (Abdullah Öcalan) bunu dile getirdi, devlet aklı da kabul etti. Tecridin devam ettirilmesi doğru değil. Bu hukuki değil. Tecrit siyasi kararlarla devam ettiriliyor. Demokratik bir ülkede yaşıyorsak hukukun herkese eşit uygulanması gerek. Ama İmralı’da bu yok. Bunu kabul etmemizi kimse beklemesin.

Mehmet Öcalan, son verilen 3 aylık aile görüş yasağına işaret ederek “Aslında tecrit 25 yıldır sürdürülüyor. Başkan dışında 3 insan daha İmralı’da tutuluyor. O insanların da aileleri var. Onlar da yakınlarıyla görüşemiyor. Bunun neresi hukuki ve insanidir?” diye sordu.

'Devlet bu hamleyle Kürtlere bir mesaj verecek'

Öcalan, şöyle devam etti:

*Devlet Bahçeli, ‘El uzattık’, ‘Gelsin Meclis’te konuşsun’ diyor ama Kürt kentlerine kayyım atanıyor. Bu nasıl tutarsızlık? 15 yıl görüşme için Başkan’ın yanına gidip geldim. Başkanı en iyi tanıyanlardan biriyim. Başkan hiçbir zaman meşru olmayan bir şeyi kabul etmez. Bunu biz de iyi biliyoruz, devlet de. 3 ay daha aile görüş yasağı verilmiş. Devlet aklı söylediklerinin gereğini yapmıyor. Biz devletin aklıselim adımlar atmasını bekliyoruz. Bunu yapmazlarsa Kürtler de Türkler de zarar görecek.

*Başkan, sadece Kürtler ve Türklerin değil, herkesin başkanı. Başkan, halkların köprüsüdür. Devletin kayyım ataması bu gerçeği değiştirmez. Halfeti’de belediye eşbaşkanlarından biri (Mehmet Karayılan) Türkmen, diğeri (Saniye Bayram) Kürt. İkisi de çok ılımlı kişiler. Devlet bu hamleyle Kürtlere bir mesaj veriyor. Bu doğru değil, kabul edilemez.