Festival Woody Allen’ın yeni filmi “Cafe Society” ile açılış yapacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Fransa’nın güneyindeki Cannes kentinde 22 Mayıs’a kadar devam edecek festivalin büyük ödülü Altın Palmiye. Altın Palmiye yarışında Türkiye’den kısa film "Gabra" da var Altın Palmiye yarışında yine birçok sanatçının adı geçiyor. Pedro Almodovar, Xavier Dolan, Jim Jarmush, Ken Loach ünlü yönetmenler arasında adı geçenler. Fransız Sineması dört filmle yarışa giriyor. ABD, Jim Jarmush’un “Paterson” ve yönetmenliğe soyunan Sean Penn’in “The Last Face” adlı filmleriyle temsil edilecek. İran, Oscar ödüllü senarist ve yönetmen Asghar Farhadi ile Romanya ise iki filmle festivale katılıyor. Türkiye’den Hakkı Görgülü’nün yönetmenliğini yaptığı "Gabra" isimli film festivalin kısa film kategorisinde gösterilmek üzere davet edildi. Görgülü savaştan kaçan Suriyeli bir kızın Türkiye’ye gelişi ve buradaki hayat mücadelesini anlatıyor.
Ünlü oyuncular
Cannes’a davet edilen yönetmenlerin yapıtlarını bizzat tanıtacak olmaları ve ünlü oyuncuları da beraberlerinde getirmeleri onlara bir onur vesilesi oluyor. Bu yıl festivale geleceklerini vaat eden oyuncular arasında Charlize Theron, Isabelle Huppert, Russel Crowe, Javier Bardem, Kristen Stewart ve Vincent Cassel da bulunuyor.
Alman Sineması
Uzun yıllar festivalde görünmeyen Alman Sineması da bu defa yerini alıyor. Alman kadın yönetmen Maren Ade bir baba-kız ilişkisini anlatan “Toni Erdmann” adlı filmiyle katılıyor. Festivalin sanat direktörü Thierry Fremaux, Herzog, Schlöndorf ve Wenders’in oluşturduğu rüya takımından sonra Cannes’da yeni Alman Sineması kuşağını görmekten büyük mutluluk duyduğunu vurguluyor.
Alman sanatçıların katılımıyla yarışa giren üç film daha var festivalde. Fransız yönetmenlerden Bruno Dumont ve Olivier Assaya ile Hollandalı Paul Verhoeven’ın filmleri bunlar. Almanya ayrıca “New German Films” kategorisinde 23 güncel film ile yarışmaya giriyor.
Siyasi filmler
Cannes Almanya’daki Berlinale kadar siyasi bir Film Festivali olarak tanınmıyor. Ama dünyanın güncel gelişmelerine de değinmeden geçmiyor. Örneğin Almanya’nın Osnabrück kentinde yaşayan Suriyeli Maan Mouslli’nin “Shakespeare Zaatari’de” adlı kısa filmi Ürdün’deki bir mülteci kampını anlatıyor. Festivalin “Directors’ Fortnight” bölümünde ise Laura Poitras’ın Edward Snowden’a ilişkin Oscar ödüllü filmi “Citizenfour”dan sonra şimdi de Julian Assange konulu belgeseli “Risk” seyirci karşısına çıkıyor.
Eski tüfek sinemacılar da anılacak
Cannes Film Festivali’nde sinema tarihinin ünlü isimlerini anma etkinlikleri de yapılacak. 75 yaşına giren Fransız yönetmen Betrand Tavernier, Fransız Sineması’na saygı anlamında çektiği “Voyage a travers le cinema français” filminin dünya prömiyerini yapacak. Hollywood’un eski tüfeklerinden, “French Connection” ve The Exorzist (“Şeytan Çıkarma”) filmleriyle tanınan William Friedkin “Cinema Masterclass” bölümünde deneyimlerini anlatacak. Belgeselcilerden Raymond Depardon (Fransa) ile Frederick Wiseman (ABD) onurlandırılacak, ayrıca “Cannes Classic” bölümünde Andrei Tarkowski, Ken Mizoguchi ve Jean-Luc Godard gibi ustaların dijital olarak elden geçirilmiş filmleri festivalde gösterime girecek.
